Kitap Tanıtımı |
1826 yılında ilk fotografik görüntüyü elde eden Joseph N. Niepce, zorunlu olarak evinin balkonundan görünen yapılar grubunu fotoğraflamıştı. Çünkü yaptığı ilk ışığa duyarlı yüzey, hareketli objeleri tespit edemeyecek kadar yavaş bir filmdi. Yine aynı dönemde kendisini takip eden diğer fotoğrafçılar da, ilk filmin duyarlılığının düşük olmasından dolayı mimari gibi sabit objeleri çekmeyi tercih ettiler. İlerleyen yıllarda hızlı filmlerin üretilmesiyle birlikte portre fotoğrafçılığı daha yaygınlaşsa da, mimari fotoğrafçılık hiçbir zaman geri planda kalmadı. Aynı tarihlerde gelişen mimarlık eğitimi ve ortaya çıkan mimarlık mesleği de, mimari fotoğrafçılığın ilerlemesini sağladı. Özellikle Amerika ve İngiltere'de gelişen ve kurumsallaşan profesyonel anlamdaki mimari fotoğrafçılık mesleği bugün başlı başına bir uzmanlık dalı halini aldı. Gerek tanıtım fotoğrafçılığı, gerekse belgesel fotoğrafçılık içerisinde önemli bir yere sahip olan mimari fotoğrafçılık sabırlı, planlı ve disiplinli bir çalışmayı gerektirmektedir. Bununla birlikte yeterli teknik malzemenin ve bu malzemeyi en doğru biçimde kullanacak teknik bilginin de mimari fotoğraf çekecek fotoğrafçıda olması gerekmektedir. Aynı zamanda mimari fotoğraf çekilirken yapı üzerindeki estetiğin ve etkilerinin bilinçli bir şekilde tespit edilip fotoğrafa aktarılması gerekir. Dolayısıyla mimari fotoğrafçılık, temelde yapının plastik öğelerinin ve fonksiyonlarının keşfi ve perspektif etkilerinin incelenmesiyle başlar. Bununla birlikte mimari fotoğraf çekimlerinde ışığın üstlendiği rol asla küçük görülmemelidir. Bu kitap, mimari fotoğraf çekecek kişilerin işe nereden başlamaları, hangi yardımcı malzemeleri kullanmaları ve olağanüstü durumlarda nasıl hareket etmeleri gerektiğini ele alıyor. Kitaptaki her konu çekim hazırlığına göre sıralandığından ilk bölümden itibaren okunması kitabın daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. |