Kitap Tanıtımı |
Bir hukukçunun -Françoiş Clary- modern devlet evrilirken dediği gibi, -Zulüm değil, sadece disiplin-
Malumu ilan pahasına, tekrarlayalım. Disiplin orduların temel taşıdır. Sağlam bir ordu ve askerlik kurumunun binası için elzem bu temelin tesisi gibi korunması da farklı özelliklere sahip bir idari ceza sistemi gerektirir. Bu sistemin ana karakteri ve hedefi, her hal ve şartta disiplin ihlallerine karşı en etkili ve çabuk yaptırımların uygulanmasını sağlamaktır. Ne ki, her ceza rejimi gibi askeri disiplin yaptırım müessesesi de adalet üzre bina edilmelidir.
Türkler gibi ordu-millet niteliği olan ülkelerde, disiplin, o toplumun tarihi köklerinde temellenir. Bu hususta Türk ordusuna özgü disiplin ceza düzenlemesi olan Osmanlı dönemine ait -Kavanin-i Yeniçeriyan- örnek verilebilir. Tanzimat sonrası modernleşme sürecinde batı ordularına ilişkin mevzuattan istifade edilmiştir. Bu çerçevede Cumhuriyet döneminde, asker ceza yargısı ile disiplin ceza sistemini birlikte düzenleyen 1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu çıkarılmıştır. Ardından, 16. 6. 1964 tarihli ve 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanunla, askeri ceza yargısı düzeni içinde, fakat kendi özel disiplin yargılamasını uygulayan, disiplin mahkemeleri tesis ve teşkil edilmiştir. Ancak, günümüzde yaşanan sosyal, siyasi, hukuki ve teknolojik gelişmeler karşısında, askeri disiplin yaptırımları rejimini yeniden düzenleme gereği duyulmuştur. Bu çerçevede, mevcut sisteme son verilerek. bütün disiplin yaptırımları rejimi -Anayasal zorunluluk gereği barış hali ile sınırlı- tek ve kod kanun haline getirilmiştir. Bahsi geçen bu yasal düzenleme işte bu çalışmanın konusu 31. 1. 2013 tarih ve 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu dur. TSK Disiplin Kanununun hukuk düzenimize getirdiği temel yenilik ve değişiklik, yaptırım sisteminin, artık barışta ceza hukuku alanı değil, tümüyle idare hukukunun ve münhasıran askeri idari yargının konusu ve meselesi halini almasıdır. Zira, Disiplin Kanunu, Devlet Memurları Kanunundaki sadece disiplin yaptırım sistemini benimsememiş, aynı zamanda buradaki idari usulü model olarak almıştır. Buna ilaveten, geçmiş uygulamalar tamamen göz ardı edilmemiş, mülga iki Kanuna ait kimi kurallar da yeni sisteme neredeyse aynen dahil edilmiştir.
TSK Disiplin Kanunu nu, örnek alınan Devlet Memurları disiplin cezaları rejimi temelinde ve sadece normlarının değil birikiminin de aktarıldığı önceki/mülga mevzuatla karşılaştırmak suretiyle sistematiği içerisinde yorumlayan bu kitapta.
-İlk defa savaş hali disiplin yaptırımları da ele alınmıştır.
-İlgili yasal mevzuat tamamen ve tümüyle sona eklenmek yerine, gerektiği kadarıyla bağlantılı olduğu madde ve/veya konunun altına konulmuştur.
-Uygulayıcılara yardımcı olmak üzere çok sayıda ceza taslağı ve yazışma örneği eklenmiştir.
-Disiplin cezalarına karşı Asker Yüksek İdare Mahkemesi nde açılacak iptal davalarında yol göstermesi amacıyla -Yargı denetimi- bölümü, bir idari dava kılavuzu gibi geniş tutulmuştur.
-Kanunun sentez ve eklektik niteliği dikkate alınarak, diğer kanunlardaki düzenlemeler de gösterilmek suretiyle karşılaştırma yapıldığı gibi, Danıştay ve Askeri Yargıtay ın kararlarından da özet ve örnek kesitler sunulmuştur.
-İlk kez ve en son AYİM içtihatlarına yer verilmiştir.
-Kanundan bir yılı aşkın bir süre sonra yayımlanan TSK Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği ile TSK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği metne işlenmiştir.
-3 Şubat 2015 tarihinde yürürlüğe giren 6586 sayılı Kanun metne işlenmiş ve kitap bütünüyle güncellenmiştir.
Bu çalışma, şahsi çabalarımdan daha çok ailemin sabır, hoşgörü ve destekleri sayesinde gerçekleşmiştir. Hiç şüphesiz, onlara, kendilerinden çalarak bu kitaba ayırdığım vakit ve esirgediğim ilgi yüzünden borçluyum. Onlardan, aflarını dilemekten başka elden ne gelir ki.
Son olarak, kitabı basan ve yayımlayan Adalet Yayınevi sahibi Hakan Karaaslan başta olmak üzere, sayfa tasarımı ve düzeltme için Sercan Ceber e, kapak tasarımı için Yasin Özbudak a ve emeği geçen tüm yayınevi çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Çalışmamız, hem disiplin cezalarının yargısal denetimini yapan AYİM mensubu, hem de uzun süredir kamu görevlileri disiplin cezaları üzerine ders veren biri olarak, birikimlerimiz kadar görüş ve önerilerimizi de aktarmaya aracı olmuştur. Nasıl yazar her fani gibi kusur ve eksiklikten beri değilse, bu kitap da her çalışma gibi hatadan ve noksandan ari değildir. Bu bakımdan, esdeki tüm yanlış ve kusurları peşinen kabul etmekle beraber, ilgililere yararlı ve yardımcı olmasını ümit ediyor. okuyucuların da, uygulamacıların da eleştiri ve katkılarını bekliyorum. |