Kitap Tanıtımı |
İki telimiz var, hangi tele dokunursan farklı ses duyarsın. Birinci telimiz ego maddi
çıkarlardır, ikinci tel vicdandır. İki tel arasında gidip geliyoruz. Bazen ikisine de aynı anda
dokunup, sesleri karıştırarak arafta kalıyoruz.
Mutluluğu sahip olma güdüsü ve gösterişte arıyoruz sahtelikler içinde güveni arıyoruz.
Güven dört yapraklı yonca , kolay kolay bulamıyoruz
Öylesine yavan bir yanılsama çıkmazındayız ki, kendimizi topluma beğendirme, ilgi
çekme, arzulanma duygusuna kapılıyoruz.
Bizler, batılılar gibi hayat sürmeye özenen, doğulu köklerimize sırt dönemeyen, doğulu
kafa yapısıyla batılılaşmaya çalışan kafası karışık bireyleriz.
Doyumsuz maymun iştahlı, elindekinin nankörü, elinde olmayanın hayranı, sürekli bir
şeyleri tüketmeye endekslenmiş, bireylere dönüştük.
Hayatın doğal akışı, aldığım öğütleri adeta kendi içinde eritti. Bu biçimde yetiştirilmek
etik açıdan iyi gibi dursa bile, toplum gerçekleri karşısında anlamsızlaşıyor.
İki yüzlü toplumda, politik dil kullananlar su gibi girdiği kabın şeklini alan kişilikler daha
avantajlıdır. |