Kitap Tanıtımı |
Büyük çoğunluğu Türkçeye çevrilmemiş eserlerinden, günlüklerinden ve mektuplarından yapılan alıntılar ile Muhammed risalesi ve Vekilovaya mektubun doğru çevirileri ışığında, Tolstoyun inancı, dine yaklaşımı ve Müslüman Tolstoy iddialarına cevap:
Tolstoy, Müslüman değildi; aksine, resmi, kurumsal, ortodoks tüm dinleri, bütün insan ıstıraplarının ve kötülüklerin asıl sorumlusu ve tek gerçek dinin tahrif edilmiş biçimi olarak görüyordu. Ona göre, hayat hala cehenneme dönmemişse, bu dinler sayesinde değil, bu dinlere rağmen dönmemişti. Hayatı mümkün kılan ise hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, hangi dinin ritüellerine uyarlarsa uysunlar, ateist de olsalar, insanların bilerek veya bilmeyerek aslında o tek dine inanmalarıydı. Tolstoy, tüm dinlere, Müslümanlara ve ateistlere de alternatif olabilecek, herkesin içinde bulunan ortak bir vahye inanmıştı. İnsanlığı bu vahye döndürmeye, inanç ve bilinç reformu yapmaya çalışmış, sadece Rusyada değil tüm dünyada vicdanın sesi olmuştu.
Böyle bir reforma, Türkçeye nedense hemen hiç aktarılmamış o tok ve cesur sesi duymaya, Tolstoyun son otuz yılını adayıp hayat uğraşı olarak nitelediği eleştiri ve öğütlerini dinlemeye bugün hala ihtiyaç var. Bu kitap, işte bu ihtiyacı biraz olsun giderici o reformu Türkiyeye taşımak üzere, Müslüman Tolstoy iddialarındaki aldatmacayı teşhir ederken, Tolstoyun din ve devlet eksenli temel eleştirisinin dine ilişkin yanını aktarmaktadır. |