Kitap Tanıtımı |
"Senin bir görevin var, Gezgin Jack." demişti Speedy ona.
"Yakanı bırakmayacak bir görev. İşin doğrusu bu. Keşke böyle olmasaydı."
Jack Sawyer´in, ölmek üzere olan annesini kurtarabilecek, ana-oğul yok etmeye uğraşan düşmanı yenebilecek tek şey o Tılsım´dı. Ama Jack amacına ulaşabilmek için yalnızca Amerika Birleşik Devletleri´ni baştan başa geçmekle kalmayacak, inanılmaz güzelliklerle ve korku dolu tehditlerle dolu Diyar topraklarına da aşmak zorunda kalacaktı.
Jack Diyar´a gittiği zaman, orada kendi dünyamızın Karanlık Çağı´ndan pek az farklı bir dünya bulur. Havası billur gibidir. Bir mil ilerdeki tarladan bir turp sökülse, kokusu gelebilmektedir. Ama o dünyada hayatlar, iyiyle kötü arasındaki sürekli çatışma arasında mum alevi gibi kolaylıkla sönebilmektedir. Jack orada "İkizler"i keşfeder. Bunlar dünyadan tanıdığı bazı kimselerin kişiliklerinin yansımasıdır. İçlerinde en önemlisi, Jack´in annesinin ikizi olan Kraliçe Laura´dır. Kraliçe Laura´da ölüm yatağındadır. Bu dünyadan pek az insan Diyar´a geçiş yapabilmektedir. Jack´in ölen babası bu işi yapabileceği gibi, onun kötü yürekli ortağı Morgan Sloat da yapabilmektedir. Jack´in de yapabileceği ortaya çıkacaktır.
Jack, Tılsım´ı almak üzere batıya doğru yol alırken her adımda karşısına yürek durduran tehlikeli serüvenler çıkmaktadır. İndiana´da bir başıboş çocuklar yurdunda hapsedilip orayı yöneten sadist, dindar bir fanatik tarafından işkenceye uğramaktan tutun da, Kraliçe Laura´nın düşmanlarının saldırılarına uğramaya kadar. Ama Jack kararlıdır.
(Arka Kapak) |