Kitap Tanıtımı |
Amerikan üniversitelerinden birinde psikoloji üzerine dersler veren bir Afro-Amerikan, manevi yolda ilerleyiş öyküsünü kendi kaleminden anlatıyor. The Writing on the Water, Muhyiddin Şekurun, şeyhinin rehberliğinde yaşadığı olağanüstü olayları ve ondan aldığı manevi terbiyeyi anlattığı otobiyografik bir roman. Kitapta modern dünyanın tam ortasında yaşanan mucizevi anları ve sıradan görünenin arkasında gizli sırları samimi ve sade bir dille anlatıyor yazar.
***
Yazar, büyük bir özlemle aradığı ve Allahın lütfüyle ulaştığı yolda adım adım ilerler ve büyük bir ruhsal eğitimden geçer. Mürşidi en basit bir olayla ona tefekkür ve marifet kapılarını açar. Okur bölümler arasında ilerledikçe, günlük hayatın içinden insana yapılan ilahi çağrıya tanık olur. Lavabonun tıkanması biriken günahlara karşı bir uyarıdır aslında. Sadece perşembeleri kendisini aramasını söyleyen şeyhine ulaşamadığında yaşadığı hayal kırıklıkları, yazarı Allaha giden yolda pişiren ateştir. Cuma namazına giderken rastladığı yaralı kuş, şehirde olması beklenen fırtına ve arabasının yolda bozuluşu hep semadan gelen işaretlerdir görmeyi bilene.
Kitabın yazarı olan mürid, şeyhi tarafından sürekli küçük sınavlara tabi tutulur. Eski bir plakçaların iğnesini ararken aslında kaybettiği imanı aramaktadır. Ve tüm bu olaylarda okur, yazarın samimiyetine, bazen acemiliklerine, tereddütlerine, ama en çok da teslimiyetine şahit olur ve onunla birlikte ruhun ve kalbin bu olağanüstü serüvenine dahil olur.
İçinde yaşadığımız çağda, dağdağası, cazibesi ve koşuşturmasıyla yaşayıp gittiğimiz şu dünyada hakiki bir mürşid ve gerçek bir talibin hikayesini anlatıyor The Writing on the Water. Okura karanlıklar içinden bir ışık sunuyor, soluk aldırıyor, umut aşılıyor
Arayış içinde olanlar ve aradığını tasavvufta bulmayı umanlar için kaçırılmayacak bir roman.
İnsanların taş üzerine kazdıkları yüzyıllık yazılar, Allah için su üstüne yazılmış yazı gibidir. |