Kitap Tanıtımı |
İzbırakırsan, yakalanırsın...
"Yaşam dediğimiz şey neydi? Ne alıp veremediğimiz vardı birbirimizden? İnsanlar niye bu kadar kötü, bencil, riyakâr, sahtekâr ve vurdum duymazdı? Niye kötüler bu kadar çok, iyiler ise olması gerekenden çok daha azdı? Neden zenginler hiç doymuyor, fakirler ise bir türlü zengin olamıyordu? Sorular hep cevapsız kalıyordu. Bir tarafta sömürmeye doymayan diğer tarafta ise sömürüldüklerini bile anlamayan milyonlarca insan vardı."
Elinizde tuttuğunuz kitap, Almanya'da yaşamaya başlayan bir Türk gencinin maden yüksek mühendisliğinden yeminli devlet tercümanlığına uzanan öyküsünü ve birbirine görünmez delillerle bağlanan, okuyanları bambaşka bir dünya da esrarengiz bir yolculuğa çıkaran olaylar dizisini merakla okuyacağınız bir polisiye.
Alman mahkemelerindeki hararetli koşturmacalar, uykusuz geceler, yarım kalan kahvaltılarla geçen iş kolik bir hayata tanık olurken nasıl bittiğini bile anlamadan okuyacağınız soluksuz satırlara eşlik edeceksiniz. Nefes kesen bir kovalamacanın ardından hayale dönüşen kiralık katiller, kıl payı yakalanan suçlular, kaprisli hâkimler, rakı şişesinde büyüyen hıyarlar, evin ortasında kızaran koçlar, pabucu dama atılan çocuklar ve nihayet, gelen bir telefonla bozulan romantik bir an...
Sıkı tutunun, başlıyor! |