Kitap Tanıtımı |
Gezi Parkı yatay bir mücadele hareketi olarak 'ezberleri bozdu': Bu ne demek oluyor? Devlet iktidarı gücüyle direkt bir yüzleşme yerine barikatlarla yaratıcı stratejileri birleştirdi. Barikatların bir siyasi rasyonaliteye bağlı değil, gayrı-rasyonel olduğunu ve bir müdafaadan başka bir şey olmadığını, öznellikleri hareketlendiren bir hareket olduğunu hatırlattı. Toplumda bastırılmış psikanalitik bir söz olmadığını, 'bilinçdışının bir dil gibi yapılandırılmadığını', sadece üretken bir mücadele olduğunu gösterdi. Dil o bakımdan akışkan ve kaygandı; tertemiz bir kaçış çizgisi oluşturdu. Dil ile devlete karşı bir şiddet uygulamaktan kaçındı. Tersine maddi ve dilsel şiddeti Devlet'in ve Hükümet'in, Valilik'in, İçişleri Bakanlığı'nın, Emniyet Müdürlüğü'nün tekeline bırakmayı tercih etti. Bu olay bardağı taşıran son damla değildi, tam olarak; tüketim toplumunun ve ona bağlı olarak işleyen AVM'lerin sembolik şiddetine karşı bir tavırdı. Yataydı; sınıfsızdı, hiyerarşisizdi, hem dağınık hem de toparlayıcıydı. Yatay mücadele sadece şiddete karşı değil, aynı zamanda hiyerarşik bir toplum yapısına, toplumu parselleyen, içine alıp bütünleştirmeye çalışan 'biz'lere de karşı çıktı. (Tanıtım Bülteninden)Sayfa Sayısı: 176Baskı Yılı: 2013Dili: TürkçeYayınevi: Sel Yayıncılık) |