Kitap Tanıtımı |
Diyalektik materyalizmin, işçi sınıfı hareketinin son derece gelişmiş olduğu bir dönemde ortaya çıkmış olması rastlantı değildir. Marx ve Engels, Hegel´in büyük sisteminin, devrimci bir çekirdek içerdiğini ve temelinde ´hareket´ ve ´değişme´ kavramlarının bulunduğu bu felsefenin, işçi sınıfının büyük eylemini anlamak ve geliştirmek bakımından elverişli olduğunu gördüler. Onların elinde, diyalektik materyalizm, dünyayı devrimci tarzda değiştirmenin bilimsel ilkelerini özetleyen ve yeni yöntemler geliştirmenin yollarını öğreten bir bilim halinde yükseldi. Bir başka deyişle diyalektik, yalnızca sınıf mücadelesinin tarihsel deney birikiminin genelleştirilmiş bir özeti olmakla kalmaz, bu yöntemlerin geliştirilme yollarını da öğreten bir bilim olma özelliğini de taşır.
"Mantık ve Diyalektik" adlı çalışmasında, Aydın Çubukçu, diyalektik materyalizmi, tarihsel eylemi içindeki insanı ve bu eylem bakımından anlam kazanan ´evrensel bağıntılılık´ kavramını eksen alan genel bir çerçevede özetlemiştir. "Teoride ve Eylemde Diyalektik Materyalizm", devrimci sınıf mücadelesinin başlıca biçimleri bakımından, özellikle de Marx ve Lenin´in devrimci pratiklerini değerlendiren bir çalışma olması nedeniyle, "Mantık ve Diyalektik"in bir devamı sayılabilir. |