Kitap Tanıtımı |
Türkçeye kazandırılan dünya çocuk edebiyatı kitapları arasına yepyeni bir eser katılıyor: Gianni Rodari´nin Telefonda Masallar´ı!
Rodari´yi tanıyanlar zaten çocuklar için yaptıklarını biliyorlar, ancak İtalyan edebiyatının bu büyük ismini ilk defa duyanlar için biyografisine kısaca değinmekte fayda var.1920 yılında Kuzey İtalya´da, Omegna´da bir fırıncının oğlu olarak dünyaya gelen yazar, uzun yıllar öğretmen ve gazeteci olarak çalışmıştır. Daha on yaşındayken babasını kaybetmiş ve on yedi yaşındayken aldığı diplomayla köy okullarında öğretmenlik yapmıştır.
Geçen yıllar içinde çocuk edebiyatına olan ilgisi artmış ve geniş bir hayal gücü gerektirdiğine inandığı bu alana yoğunlaşmayı tercih etmiştir. Yeni öğretim metodları, psikoloji ve eğitim konusunda gösterdiği kişisel çalışmalar onun başarısının diğer bir anahtarıdır.
60´lı yılların ikinci yarısını çocuklarla ilgili projelere neredeyse tüm varlığını adayarak geçirmiş ve 1970´te Hans Cristian Andersen Ödülü´ne layık görülmüştür. Bu sayede ünü dünyaya yayılmış ve İtalyanca yazan en önemli modern çocuk edebiyatçısı olarak nam salmaya başlamıştır.
Onu, yanlızca çocuk kitaplarıyla ilgilenen bir yazar olarak anmak da hatalı olur. Çünkü yazdıklarınında,1950 ve 60´lı yılların İtalyası ve dünyanın genel durumu hakkında ilginç detaylar gizlidir. Nükleer savaşın eşiğindeki korku dolu bir dünyaya gülümseyerek bakmanın yolunu bulan sanatçılardandır.
Her masal ayrı bir dünya
Telefonda Masallar yetmiş kısa masalcıktan oluşuyor. Telefonda anlatılan bu masalların her birini beş dakikadan bile kısa sürelerde okuyup bitirmek mümkün. Çünkü hikâyeleri anlatan kişi, şehir şehir dolaşan bir şatış temsilcisidir. Kızına her gün telefonla arayacağına ve akşamları ona bir masal anlatacağına dair söz vermiştir. Maddi sıkıntılar nedeniyle sözü kısa tutmaya çalışır, uzun masallar anlatacak kadar kazanmamaktadır. Fakat satış temsilcisi Bianchi´nin düş gücü öyle kuvvetli, hikâyeleri o kadar değişiktir ki, efsaneye göre o telefonda masalını anlatırken, bütün santral görevlileri işlerini bırakıp onu dinlemeye koyulurlarmış.
Bu efsane inanılmayacak gibi değil, çünkü Rodari´nin her masalı yetişkinleri bile bambaşka dünyalara götürür, düşündürür ve şaşkınlıktan kafasını karıştırır. Çocukların dünyasına ve algılama biçimlerine değişik gözlerle bakmayı sağlar.
Rodari, her maceranın bir ders içermesi gerektiğine inanırken, bunun planlı değil, neredeyse yanlışlıkla gerçekleşiyor gibi görünmesini ister. Zorlamalardan hoşlanmaz. Masallarının dili olabildiğince sadedir.
Öte yandan, Telefonda Masallar´ın her hikâyesinde başka bir mantık halkasını ters çevirir Rodari; düzeni bozar, bekleneni yerine getirmez, aklın sınırlarını zorlar. Uzun soluklu yoğunlaşma gerektirmeyen fakat içerik açısından yoğun olan bu telefon masalları ancak kalbi bu kadar sevgi dolu bir yazar dünyaya getirebilirdi.
Dolayısıyla onun masallarını, çağın en popüler çocuk hastalığı olarak bilinen hiperaktivite ve dikkat bozukluğundan mustarip ama belki de ´normal´ çocuklara şiddetle tavsiye etmekte bir sakınca yok gibi görünüyor.
Kızına ve onun her renkten arkadaşlarına ithaf ettiği bu kitabın havasını ve üslubunu en iyi yansıtmanın yolu onun muhteşem masallarından birinin girişini okumak olabilir? |