Kitap Tanıtımı |
"Ölü suyunu kaynat canım"
1960'lı yılların ikinci kuşağı içinde sayabileceğimiz Hüseyin Peker, yaşamın bozulmuşluğuna karşı insanca olana umudu ve çağrıyı hemen her dizesinde ayakta tutma çabasındaki şiirleriyle özgünlüğünü oluşturuyor. Somut, sıradan denebilecek yaşam öğelerini içten bir itiraf tonlamasıyla şiirleştiriyor.
- Ataol Behramoğlu
(Arka Kapak)
Tadımlık
ÖLÜ SUYU
Ölü suyunu kaynat canım
bugün ölüyorum can attıran tarafından
doktordan yanıt alamayan hastayım ben
gemilerin gövdesine yapışan yosunlar
gelişti parmak izlerimde
yazdım, saydım, geliştim dibe çökelince
ölü suyunu kaynat
yığma mezar tepesinde ayarla yerimi
kefeni dirilt, devedikeni yapraklarıyla
baş harfleri vardı bu işin
bol ışıklı yemyeşil kentler görmüştük senle
kitaplar okumuştuk, gözden düşmemek için
oyunlar seyretmiştik, pasaklı Akdenizde
ihtilaller, korkulan gizli güçler
peşimize takılmıştı siyah benekler
kimlik, kimsiniz? kanım durmuştu damarlarda |