Kitap Tanıtımı |
`Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığı için yalnızım ben.´
`Deneyimlerimle, içine aşk karışmamış her ilişkinin iyi gittiğini, aşkın ise bütün ilişkiyi karmaşık hale getirdiğini anlamıştım; buna rağmen kendimi tutamayıp gene aşkın o çetrefil, hırpalayıcı, karışık, acılarla dolu, vahşi, bencil ve düşmanca yollarında gezinmeye dalıyordum; iyinin ve kötünün bu kadar açık biçimde önümde durduğu bir seçimde neden kötü olanı, yani aşkı seçtiğimi kavrayamıyorum. Tek bildiğim, aşk, bütün bu tehlikeleri göze aldıracak kadar çekiciydi ve o çekiciliğin kenarında dolaşıp biraz eğlenip sonra yoluma devam ederim dersen, farkına bile varmadan sınırı aşıp aşkın ormanlarına dalıveriyordun.´
Tehlikeli Masallar´ın kahramanı böyle söylüyor. Ahmet Altan, bu son romanında, vazgeçilemeyen bir eski sevgiliyle, yeni bir sevgili arasında gidip gelen bir `yalnız´ın öyküsünü anlatıyor. Müthiş bir gözlem, ustaca bir kurgu, açık, anlaşılır bir anlatımla sevginin ve aşkın en güzel örneklerinden birini veriyor. 1996 Ekimindeki ilk basımından bu yana okurun bitmeyen ilgisiyle karşılanan, en çok okunan kitapların başında gelen Tehlikeli Masallar, Ahmet Altan´ın Türk romancılığındaki yerini perçinledi. |