Kitap Tanıtımı |
Biat, teslimiyet ve taklit kültürü hâkim olduğundan, klasik dönemde eleştiriye pek yer olmadığı zannedilir. Reddiye üzerine kurulu modernleşme sürecinde gelişen bu algının yanlışlığı için sadece tefsir tarihine bakmak yeterlidir. Eleştirilmeyen yahut başkalarını eleştirmeyen bir müfessir bulmak neredeyse imkânsızdır. Nitekim ulemâ, “Müsâdeme-i efkârdan bârika-i hakikat doğar” sözünün gereği olarak birbirini tenkitten sakınmamıştır. Sa’lebî’nin el-Keşf ve’l-Beyân’ına Ahmed er-Râzî el-Aksarâyî’nin Mebâhisü’t-Tefsîr’de yönelttiği eleştiriler merkezli geniş bir literatür incelemesi olan elinizdeki bu eserdeki örnekler, tenkidin İslam’ın başlangıcından beri Müslümanlar arasında oldukça canlı ve aktif olarak varlığını sürdüre geldiğini göstermektedir. Mebâhisü’t-Tefsîr’deki tenkitler, tefsir eserlerinin çoğunda görülen bilgi toplayıcılığının ve rivayetçiliğin sebep olduğu çarpıklığı ortaya koymaktadır. Tefsir kitaplarında herhangi bir âyetle ilgili ne kadar da çok, hatalı, ilgisiz, kapsama girmeyen, zorlama, yakıştırma söz söylendiğine dair bir tablo sunmaktadır. Bu bakımdan Mebâhisü’t-Tefsîr, adeta tefsir külliyatının röntgenini çekmekte, sorunların, noksanların ve fazlalıkların fotoğrafını sunmaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |