Kitap Tanıtımı |
"İslâm dininin genelde kişilerin manevî ve ahlâkî gelişimlerinin bir alanını teşkil eden tasavvuf, bilinenlerin aksine ve şaşırtıcı bir şekilde sadece züht, takva ve zikir gibi ibadetlere yer vermemiş aynı zamanda toplumsal ahlâk sorunlarıyla da ilgilenmiş ve bu doğrultuda sosyal hizmetler uygulamıştır. Tasavvufî sosyal hizmetin veya daha kısa adıyla Sosyal Tasavvuf 'un temsilcileri olan sûfîler, sosyal hayatta değişik sebeplerden dolayı muhtaç duruma düşmüş sosyal risk gruplarına yönelik pedagojik terbiye ve sosyal rehberlik çerçevesinde manevî danışmanlık ve rehabilitasyon gibi hizmetlerde bulunmuşlardır. Dolayısıyla tasavvufun, kişilerin manevî terapisine ağırlık veren kendine has sosyal hizmet ilke ve yöntemlere sahip olan bir sosyal meslek dalı olduğu da söylenebilir. Bu bağlamda kitabımızın misyonu, Hz. Muhammed'in (sav) yolundan giden sûfîlerin manevî sosyal hizmet uygulamalarını modern sosyal hizmet yaklaşımlarıyla kıyaslayarak tanıtmak ve değerlendirmek olacaktır.
-Prof. Dr. Ali Seyyar-
Değerli dostumuz Prof. Dr. Ali Seyyar, bu çalışmasıyla bir ilke daha imza atmış gözüküyor. Gerçekten de tasavvufu önemli özelliklerinden biri ile keşfedip araştırmasına konu edinmeyi başarmış. Bu güzel eser, henüz yeni sayılan "Sosyal Hizmet" kavramının güzel bir özet tanıtımını vermekle de yararlı bir iş yapmış.Eser,tasavvufu "Sosyal Hizmet" yönüyle keşfetmesi açısından takdire şayan.Doğrusu yazar, örnekleri de iyi yakalamış.
Elbette Sosyal Güvenlik, Sosyal Hizmet, Sosyal Yardım gibi kavramlar bizim tarihimizde yok. Bunlar çok yeni ve ihtiyacın doğduğu ortamlarda zorunlu olarak ortaya çıkmış kavramlardır. Bu açıdan "Tasavvufî Sosyal Hizmet" kavramı ilk başta garip karşılanabilir. Ama bunu; bugün sosyal hizmet denen şeye tasavvufta bir karşılık bulabilir miyiz sorusunun cevabı olarak düşünürsek, isimlendirmenin olduğunu görürüz. Kaldı ki, bu kavramların anlattığı ve yapmak istediği şey, Sosyal İslâm tarihinde her zaman var olagelmiştir. Tasavvufun da Sosyal Hizmetlere katkıda bulunduğu açıktır ve bu çalışma bunu ispat etme konusunda başarılı olmuştur.
-Prof. Dr. Faruk Beşer- |