Kitap Tanıtımı |
Çeşitli enformasyonların kodlanmasını, depolanmasını ve tekrar kullanımını içerecek tarzda saklanmasını ifade eden bellek işlevi insan zihninin temel özelliklerinden biridir. Kısa vadeli belleğimiz bir kelime, telefon numarası veya magazin sayfalarındaki bir isim gibi şeylerin hatırlanmasıyla sınırlıyken, uzun vadeli belleğimiz son derece seçici bir tarzda işler. Belleğimiz, bir insan topluluğu tarafından paylaşıldığı, kişiler arası iletişim içerisinde tesis edildiği ve toplumun örgütlenme tarzlarının ve tezahürlerinin sembolü olduğu ölçüde sosyal nitelikli kabul edilir. Sosyal belleğimiz, kişi veya olaylar hakkındaki bilgi parçacıklarının az çok gerçeğe sadık bir biçimde biriktirilmesine ve hakikat kriteriyle ayıklanmasına değil, kişiler ve gruplararası ilişkilerin dinamiğine göre bir anlam inşasına dayanır.
Bu kitapta yer alan yazılar, esas itibariyle kimlik inşası ve kolektif bellek etrafında eklemlenmeleri dolayısıyla oldukça tutarlı bir bütün oluşturuyor. Özellikle kolektif belleğin zamansal ve mekânsal tezahürleri şeklinde iki ana kategoride toplanan bu
yazılar toplumların dünü ve bugünü arasında köprü oluşturan ve 'geçmişin yükü veya ağırlığı'nı taşıyan olgulara gönderiyor. Genel olarak her birey veya grubun geçmişi, onun kaderinin temel ve kurucu bir öğesidir; diğerleriyle etkileşim içerisinde inşa ettiğimiz derin kimliğimiz, bu geçmişten beslenir ve kolektif belleğimiz mevcut anda yaşananları kavramamıza rehberlik eden, davranışlarımızı yönlendiren, sosyal rol ve statülerimizi tanımlayan kişi, olay ve durum şemaları ve psiko-sosyal senaryolar barındırır, ortak anılar üzerinden grup bağının harcını oluşturur, kimliğimizi temellendirir ve ona derinlik kazandırır. Kolektif bellek bir grubun kimlik inşasının gerekleriyle yakından ilişkili olarak tarihi belirli amaçlar doğrultusunda evcilleştirir, araçsallaştırır.
-Nuri Bilgin- |