Kitap Tanıtımı |
Araplar-Bir Halkın Tarihi“Avrupalılar ve Amerikalılar, devletlerinin Orta Doğu’yla ilişkilerinde ne kadar küstah, ikiyüzlü ve sıklıkla ahmakça davrandığını hatırlamalılar. Örnek alınması gereken bir tarih.”THE ECONOMIST “Fas’tan Yemen’e ve Irak’a uzanan zengin bir coğrafyanın tarihi. Bu eser bugünün dünyası hakkında bilmemiz gereken birçok şeyi açıklıyor.”SIMON SEBAG MONTEFIORE, KUDÜS’ÜN YAZARI On altıncı yüzyıldaki Osmanlı fetihlerinden başlayan bu çığır açıcı kitap, Arap coğrafyasındaki Avrupa sömürgeciliği dönemini, Soğuk Savaş’taki süper güçlerin rekabetini ve günümüzdeki tek kutuplu Amerikan egemenliği dönemini anlatıyor. Arap dünyasının çalkantılı yıllarında yaşamış şahitlerin ve o yıllarda yazılmış eserlerin aktardıklarından yararlanarak yazılan Araplar, farklı sesleri bir araya getiriyor: politikacılar, entelektüeller, öğrenciler, erkekler ve kadınlar, şairler ve romancılar, ünlüler ve hiç tanınmayanlar.Rogan’ın kitabı, Kuzey Afrika’dan Arap Yarımadası’na tüm Arap dünyasını ele alıyor. Arap kimliğinin Osmanlılıktan Araplığa ve Müslümanlığa evrimini incelerken, ulusal bağımsızlık, dış güçlerin hâkimiyeti, Arap-İsrail çatışması ve barış süreci, Abdülnasır ve Arap milliyetçiliğinin yükselişi, petrolün siyasi ve ekonomik gücü, seküler ve İslami değerlerin çatışması gibi konuları derinlemesine inceliyor. “İslam dünyasının Batı’ya neden bir garezi olduğunu öğrenmek isteyen herkes Araplar’ı okumalı. Çok az akademisyen ilgi alanına Eugene Rogan kadar hâkimdir. Çok daha azı bu kadar karmaşık bir konuyu okuması çok kolay bir biçimde okuyucusuna aktarabilir. Bu kitabı okumak bir zevk ve kenara koymak da bir o kadar zor.”- ALISTAIR HORNE - “Modern Arap tarihinin ustaca, kapsamlı ve son derece iyi yazılmış bir araştırması. Hem genel okuyucu için hem de Arap dünyasını araştıranlar için vazgeçilmez bir eser.”- RAŞİD HALİDİ, COLUMBIA ÜNİVERSİTESİ - “Eugene Rogan, nadir bulunan bir empati, bilgelik ve sezgiyle Orta Doğu hakkında yazıyor. Bu karmaşık ve ihtilaflı coğrafya üzerine yazılmış en değerli eserlerden biri budur. Batılı akademisyenler Orta Doğu hakkında birçok eser kaleme almıştır ancak bunlar çoğunlukla yabancı bir gözün bakış açısıyla yazılmıştır. Araplar onların eserlerinde daha çok uluslararası ilişkiler denizinde kıyıya vurmuş enkaz parçaları gibidir. Bunların aksine Rogan, Orta Doğu’nun son beş yüzyılını içerden dışarıya bakarak aktarmaktadır. Arapların tarihini onların perspektifinden aktarmakta, etkileyici çoklukta Arap kaynağı kullanmaktadır. Bu çok etkileyici bir tarih ve Eugene Rogan da muhteşem bir iş başarmış.”- AVI SHLAIM - “Batı müdahalesinin ve kötü iç yönetimlerin Arap dünyasını sadece haklarından nasıl mahrum bıraktığını değil, insanları nasıl birbirine düşürdüğünü de gösteriyor.”- GEORGE PENDLE, FINANCIAL TIMES - “Gelecekte sesi daha çok çıkma ihtimali yüksek olan bir bölgeye dair ciddi bir araştırmacı tarafından yazılmış yeni ve kayda değer bir kitap. Rogan, iktidar oyunlarının hızla değişen çehresini anlatırken bizi de beraberinde sürüklemekte çok başarılı oluyor. Rogan’ın yazdığı tarih bir derinlik taşıyor. Kendi nesline büyük bir hizmette bulunduğuna şüphe yok.”- MARK ALLEN, THE TABLET - “Her anlamda muhteşem. Arapların modern tarihini ve geleceklerini anlamak için elzem bir rehber.”- AKBAR AL ADAB - “Oxford Üniversitesi öğretim üyesi Rogan, Batılı entelektüellerin ve liderlerin Arapların kendi tarihlerini nasıl algıladığını tam olarak bilmediğini ve bu durumun birçok soruna sebep olduğunu söylüyor. Böylece 1517’de Osmanlı fethiyle başlayan ve Arapların yabancı hâkimiyetine ve etkisine tepkisini anlatan bir tarih sunuyor. Rogan Osmanlı imparatorluk yapılarını ve sömürgeci Avrupalı güçlerin yapılarını anlatıyor. Ardından İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında İsrail’in kurulmasına ve günümüze kadar geliyor.” BOOKLIST “Arap dünyasının modern tarihi konusunda Eugene Rogan’dan daha iyi bir rehber bulunamaz. Paris ve Londra’daki gizli kapılar ardında haritalar çizen sömürgeci planlara olduğu kadar Arapların anılarında yer alan içerden bilgilere de dikkat ediyor. Elit reformizme olduğu kadar popüler hareketlere ve isyanlara da kulak kesiliyor. Sömürgecilik, oryantalizm ve Arap-İsrail çatışması gibi ihtilaflı konulara elindeki en iyi kanıtlarla ve belgelerle eğilmekten hiç çekinmiyor. Rogan, Araplığın hem yerel hem de Batılı sömürgeci kuvvetler tarafından oluşturulmuş imgesine nadir bulunan, gerçekçi bir genel bakış sunuyor. Son zamanlarda ABD, Araplar hakkında hiçbir şey bilmeden onları yönetmeye çalıştı ve tahmin edilebilir sonuçlar ortaya çıktı. Gelecekte Arap dünyasıyla daha üretken politikalar izlemek isteyen herkes, Rogan’ın paha biçilemez bir rehber olduğunu görecektir.”- JUAN COLE, MICHIGAN ÜNİVERSİTESİ TARİH BÖLÜMÜ - “Eugene Rogan Arapların ve hatta tüm dünyanın geçmişi unutmaması gerektiğini incelikle, şevkle ve anlayışla hatırlatıyor. Batı dünyası ile Araplar arasında daha iyi bir ilişki kuracaksak, aynı hataları tekrar tekrar yapmaktan kaçınacaksak, Arap tarihini detaylarıyla bilmek zorundayız. Bu elzem yolculukta Araplar’dan daha iyi bir rehber düşünemiyorum.”- MARGARET MACMILLAN - “Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişinden modern köktendinci İslamcı oluşumların ortaya çıkışına uzanan, anlaşılır ve özenli bir Arap tarihi incelemesi. Nefes kesici bir tarih.”- KIRKUS - “Modern tarihin Arap bakış açısıyla anlatılmış hali. Rogan güncel olayların arkaplanını detaylarıyla açıklıyor.”- BOOKLIST - “Bütün okurların Arap dünyasının son beş yüzyılını detaylarıyla okuyabileceği, kargaşayı, bağnazlığı ve karmaşık durumları anlamak için kullanabileceği bir mercek. Son derece bilgili ve belirgin bir şekilde hümanist olan Rogan, Doğu ile Batı’nın paralelliklerini ustaca kullanıyor.”- THE ATLANTIC - “Ustaca yazılmış, eğlendirici olduğu kadar aydınlatıcı da bir kitap. Kültürleri ve karakterleri çoğunlukla yanlış anlaşılmış bir halkın tarihi. Okuyun. Çok şey öğreneceksiniz.”- STEPHEN M. WALT FOREIGNPOLICY.COM - “Araplar’ın anlatımı canlı, incelikli ve okunaklı.”- THE GUARDIAN - “Son derece güzel anlatılmış muhteşem bir tarih… Rogan’ın kitabını diğerlerinden daha değerli kılan şey, Arap-İsrail çatışmasını Batı’yla daha eşit şartlara erişme çabaları içinde anlatması olmuş. Avrupalılar ve Amerikalılar, devletlerinin Orta Doğu’yla ilişkilerinde ne kadar küstah, ikiyüzlü ve sıklıkla ahmakça davrandığını hatırlamalılar. Örnek alınması gereken bir tarih.”- THE ECONOMIST - “İnanılmaz derecede hırslı bir kitap… Muhteşem bir şekilde kapsayıcı, açık, bilge ve paha biçilemez.” - THE SCOTSMAN - “Osmanlı İmparatorluğu’nun Arap dünyasını fethetmesiyle başlayan Araplar, Orta Doğu’nun sonraki yüzyıllarının çarpıcı bir öyküsünü anlatıyor. Rogan’ın Orta Doğu araştırmaları derinlemesine.”- THE TIMES - “Rogan’ın kitabı aydınlatıcı ve dengeli. Akademik tutarlılığı canlı bir anlatımla destekliyor. Orta Doğu’nun şu anda yaşadığı karmaşayı anlamak isteyen herkesin mutlaka okuması gereken bir eser.”- THE SPECTATOR - “Rogan, Arapların kendi ağzından son beş yüzyıllık tarihlerini anlatırken ne üstünkörü bir anlatıma kaçıyor ne de okuyucuyu boğuyor… Yazarın bunca bilgiyi bir araya getirebilmesi, çatışmaların her iki tarafındaki insaniyeti ve kötülükleri gösterebilmesi gerçekten etkileyici. Amerikan politikalarına yön verenlerin Araplar’ı okuması ve dikkatlice not almaları gerekir.”- DALLAS MORNING NEWS - “Okunaklı ve güvenilir, detaylara dikkat ederek muhteşem bir hikâye oluşturmuş. Rogan’ın eseri Hitti ve Hourani gibi klasiklerin arasında yer almayı hak ediyor.”- FOREIGN AFFAIRS - “Mükemmel bir kitap… Eugene Rogan güvenilir ve geniş kapsamlı bir tarih kitabı yazmış.”- THE TIMES LITERARY SUPPLEMENT - “Arap tarihinin son beş yüzyılının çığır açıcı bir derlemesi. Arap dünyasını çok az tanıyan genel okuyucuların da rahatlıkla okuyabilecekleri bir kitap. Yazarın üslubu akıcı ve akademik jargondan uzak. Ancak yine de konunun uzmanları için de Irak’tan Fas’a Arap dünyası hakkında paha biçilmez bilgiler sunuyor.”- MIDDLE EAST POLICY JOURNAL - “Merak uyandırıcı ve aydınlatıcı… Elinizden bırakamayacaksınız.”- ROBERT IRWIN THE GUARDIAN - “Rogan, Arap dünyasında gerçekleşen siyasi gelişmeleri detaylarıyla anlatıyor. Lübnan İç Savaşı ve Filistin’deki siyasi hareketlerin bölünmesi gibi karmaşık konuları açıklıkla anlatıyor… Bu kitabın en dikkat çekici özelliği, Arap metinlerini kaynak alarak Arapların tarihlerini nasıl deneyimlediğini göstermesi. Yazarın konuya duyduğu ilgi belli oluyor.”- SUNDAY TELEGRAPH - “Akademik dil kullanmadan bu konuyu ustaca işlemesi takdire şayan.”- ASIAN AFFAIRS - “Eugene Rogan’ın kaleminden güvenilir ve geniş kapsamlı bir eser.”- FRANCIS ROBINSON, THE TIMES LITERARY SUPPLEMENT - “Batı müdahalesinin ve kötü iç yönetimlerin Arap dünyasını sadece haklarından nasıl mahrum bıraktığını değil, kendi içinde nasıl birbirine düşürdüğünü de gösteriyor.”- GEORGE PENDLE, FINANCIAL TIMES - “Kanlı, çok yönlü ve sürükleyici olmasının yanı sıra çoğunlukla –ve utanç verici bir şekilde– bize yabancı gelen bir tarih anlatıyor Eugene Rogan. İslam dünyasının Batı’ya neden garezi olduğunu anlamak istiyorsanız mutlaka okuyun.”- MICHAEL PYE, SCOTSMAN - “Arap tarihini modern bir bağlama yerleştirmek için güçler arası etkileşime ve olayların ilerleyişine odaklanıyor.”- ECONOMIST, BOOKS OF THE YEAR - “Rogan, herhangi bir ölümlünün olabileceği kadar dengeli… Araplar kitabı, bölgenin geçmişi hakkında anlaşılır, canlı ve güvenilir bir genel değerlendirme isteyen herkes için vazgeçilmez bir kaynak.”- STEPHEN HOWE, NEW HUMANIST - “Çarpıcı.”- MICHAEL KERRIGAN, SCOTSMAN, BOOKS OF THE YEAR - “Çok rahat okunuyor. Görgü tanıklarının ifadelerinden, günlüklerden, anılardan ve gazetelerden yola çıkan bu eser –Batılı tarihçilerin yazdığı diğer birçok eserden farklı olarak– yaşanan tüm bu çalkantılı olayları Arapların sesinden aktarıyor ve yansıtıyor. Kitabın en önemli özelliklerinden biri de kapsadığı coğrafi alan. Bu dönemi anlatan çok az tarihçi Arapların yaşadığı tüm coğrafyayı ele almaya cesaret edebilmiştir.”- ANNE ALEXANDER, SOCIALIST REVIEW - “Birinci ağızdan hikâyeler, canlı bir anlatım ve mükemmel bir araştırma.”- MARY RUSSELL, IRISH TIMES - “Çarpıcı şekilde canlı ve güvenilir… Arap kaynaklarına hakim bir yazar.” - SUNDAY TIMES - “Göz alıcı şekilde oluşturulmuş bir tarih serüveni. Modern Arapları ve onların Batı dünyasıyla ilişkilerinin nasıl geliştiğini öğrenmek istiyorsanız daha iyi bir kitap bulamazsınız.”- PROSPECT - (Tanıtım Bülteninden) KudüsKudüs'ü Anlamak Dünyayı Anlamaktır'Dünya'nın sığınağı Suriye'dir, Suriye'nin sığınağı Filistin'dir; Filistin'in sığınağı Kudüs'tür, Kudüs'ün sığınağı Tapınak Dağı'dır; (…)Tapınak Dağı'nın sığınağı ise Kubbetü's Sahra'dır.' Kudüs… İçi akrep dolu altın bir kadeh… Evrensel bir şehir, iki halkın başkenti ve semavi dinlerin mabedi; imparatorlukların ganimeti, Kıyamet Günü'nün sahnesi ve bugünkü medeniyetler çatışmasının savaş alanı. İnanç, katliam, fanatizm ve birarada var olma fikrinin iç içe geçtiği, Kral Davut'tan Barack Obama'ya, üç büyük dinin doğuşundan İsrail-Filistin çatışmasına uzanan 3000 yıllık epik bir öykü. Bu küçük ve ücra kasaba nasıl oldu da bir Kutsal Şehir, dünyanın merkezi ve şimdi de Orta Doğu'da barışın anahtarı haline geldi? Simon Sebag Montefiore sürekli değişip duran bu şehrin her defasında canlanışını göz kamaştırıcı bir anlatımla ortaya koyup her döneme ve her tarihî karaktere çarpıcı bir şekilde can veriyor. Kudüs'ün biyografisi savaşlar, gönül ilişkileri ve şehri yaratan, yok eden, kaydeden ve ona inanan insanlar -krallar, imparatoriçeler, peygamberler, şairler, azizler, fatihler ve fahişeler- üzerinden anlatılır. Kudüs'ün tarihî aktörleri arasında kimler yoktur ki? Süleyman, Selahaddin ve Kanuni Sultan Süleyman'dan Kleopatra, Caligula ve Churchill'e; İbrahim'den İsa ve Muhammed'e; antik zamanların İzabel, Nebukadnezar, Hirodes ve Nero'sundan modern zamanların Disrael, Mark Twain, Rasputin ve Arabistanlı Lawrence'ına kadar birçok tarihsel figür şehrin tarihinde önemli izler bırakmıştır. Montefiore yeni arşivler, güncel akademik çalışmalar, kendi ailesine ait belgeler ve tüm yaşamı boyunca süren araştırmasından hareketle, kutsal ve mistik olanın, kimlik ve imparatorluğun özünü, Kıyamet'e sahne olacağına inanılan bu şehrin benzersiz tarihi içinde açıklığa kavuşturuyor. Bu tarih, hem ilahi hem de dünyevi bir mevcudiyete sahip tek şehir olan Kudüs'ün nasıl Kudüs olduğunun hikâyesidir.'Mutlaka okunması gereken bir tarih… Bir başyapıt.'-David Sexton, Evening Standard-'Şimdiden bir klasik - modern dinî, siyasi ve etnik sürtüşmelerini ancak üç bin yıl öncesinin şartları bağlamında anlamanın mümkün olduğu bir şehre dair sürükleyici ve insanı düşünceye sevk eden bir çalışma. Montefiore ilginç tarihî detayları canlı, hassas ve yoğun bir bakış açısıyla ele alıyor.'-Tony Barber, Financial Times-'Kudüs'ün döneme uygun ve insanı hayrete düşüren portresi, baştan sona ilgi uyandırıcı.'-Christopher Hart, Sunday Times-'Hayret verici derecede cüretkâr ve muhteşem, destansı bir tarih… Akıcı, gözlerini yıldızlara dikmiş ama ayakları da yere sağlam basan bir kitap… Kudüs semavi bir şehir olabilir ama en az onun kadar bu dünyanın da bir parçasıdır. Bu harikulade kitabın en büyük başarısı bu ikisini aynı biyografide bir araya getirebilmesidir.'-Tom Holland, Daily Telegraph-'Montefiore'nin kitabı nefes kesici ve çoğu zaman tüyler ürpertici detaylarla, heyecan verici savaş, ihanet, yağma, tecavüz, katliam, işkence, fanatizm, kan davası, zulüm, yolsuzluk, ikiyüzlülük ve maneviyat hikâyeleriyle dolu… Montefiore'nin anlatımı dikkat çekici derecede objektif… Güvenilir ve ilgi uyandırıcı bir kaynak.'-Antony Beevor, Guardian-'Sürükleyici… Bir şaheser… Montefiore detayları sezebilen harika bir romancı, insan kusurlarını sezebilen harika bir gazeteci ve geçmişi günümüze getirmek için doğru kaynakları seçmeyi bilen harika bir tarihçi olduğunu göstermiştir… Aşırı iddialı… Makul, detaycı ve hassas… Bir tarih bu şekilde yazıldığında size kesinlikle fazla gelmez.'-Michael Gove, The Times-'Kudüs okuyucuyu hem tüketen hem de sarhoş eden bir hayal gücü ve enerjiyle yazılmış fevkalade başarılı bir eserdir. Çöken surlar, kırıp geçirmeler, katliamlar ve herkesin bir öncekinin üzerine bir şeyler inşa ettiği bir şehre dair sayısız tarihî vakanın bir elde toplanması… Bu kitabı okuyun.'-John Cornwell, Financial Times-'İhtişamlı… Devasa ve büyüleyici bir destan, On Emir, Ben Hur ve Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü gibi Hollywood filmlerinin bir dengi.'-Peter Burton, Daily Express-'Simon Sebag Montefiore'nin Kudüs tarihi, sevginin ve akademisyenliğin bir ürünüdür. Çok ciddi bir başarıdır… Kendisi geçmişin maceralarını ve anormalliklerini yakalama konusunda ayrı bir hünere sahiptir… Sürükleyici… Akıcı, ilgi uyandırıcı, dopdolu, düşündürücü ve bilgi verici.'-Barnaby Rogerson, Independent-'Olağanüstü… Son derece objektif, hassas bir şekilde kaleme alınmış ve eğlenceli.'-Saul David, Mail on Sunday-'Simon Sebag Montefiore'nin Kudüs şehri biyografisi, zihin açıcı olduğu kadar insanın tüylerini de diken diken eden ve neredeyse tüm diğer meşhur kitaplardan daha çok satmış bir eser… Kutsal mekânlarda yapılan kutsal olmayan şeylere dair anlattıkları nefes kesici hikâyeler… Sürekli tartışma konusu olan bir mekânın tarihine ek olarak bu kutsal mekânı işgal eden tüm güç ve kişilerin işledikleri suçların, ebedi ikiyüzlülüklerinin ve nadir cömertliklerinin hikâyesi.'-Boyd Tonkin, Independent-'Kudüs'ün hikâyesi insan zalimliğinin, açgözlülüğünün, nefretinin, ukalalığının, kibrinin, fanatikliğinin ve çılgınlığının herhangi bir yerin tarihinde de karşılaşabileceğimiz sayısız örneğiyle doludur. Bu kitabı baştan sona dikkatle okumanızı tavsiye ediyorum. Tek bir gereksiz sayfa bulamayacaksınız.'-Charles Moore, Daily Telegraph-'Simon Sebag Montefiore son eserinde yeteneğini ve titizliğini öfkenin şehri Kudüs'ün hizmetine sunuyor. Bir şaheser. Büyük bir başarı… Bu konuda bilgi sahibi olan kişilere bile sanki Kudüs hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissettirmek için anlaşılan bir Montefiore olmak gerekiyormuş. Göz kamaştırıcı bir fresk.'-Christian Makarian, L'Express-'Harikulade. (Montefiore) bu şehirde yaşamanın nasıl bir şey ve şehrin neden herkes için bu denli önemli olduğunu hakkıyla aktarmayı başarmış… Şehre âşık oluyor ve insanlar bir türlü barışamadığı için üzülüyorsunuz… Bu bir hazine. Harika bir kitap.'-Bill Clinton, The Today Show (NBC)-'İddialı ve çarpıcı. Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi büyük bir başarı, ukalalık etmeden bilgilendirici ve detaylı arkeolojik bilgileriyle de içten… Dinlerin mücadelesini anlatması bakımından kusursuz… Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi çift yönlüdür: Bir yönüyle akademik bir eser, diğer yönüyle de popüler bir tur rehberidir.'-Colin Thubron, New York Review of Books-'Simon Sebag Montefiore'nin muhteşem Kudüs biyografisi şehrin üç bin yıllık tarihindeki tüm ihtişamı ve gelgitleri bünyesinde barındırmaktadır. Araştırma alanındaki mahareti ve esere hayat vermedeki becerisiyle hem akademisyenler hem de sıradan kişiler için nefes kesen bir çalışma ortaya koymuştur.'-Henry Kissinger-'Montefiore ender rastlanan bir şahsiyet: kendisi tarihi sürükleyici romanlar gibi yazmayı başarabilen bir tarihçi. Stalin biyografisi başarılı HBO belgesellerinden farksızdı. Yeni Kudüs biyografisinin de ondan aşağı kalır yanı yok. Sebag tarihi okunur kılan şeyi bulma yönünde eşsiz bir kabiliyete sahip. İki bin yıl önce ölen kişilere tekrar hayat verip nefes almalarını mümkün kılmış. Sebag'ın psikopat tiranların zihinlerini okuma konusunda öyle bir yeteneği var ki insan keşke ABD Dışişleri Bakanlığı'nda çalışsaydı diye düşünmeden edemiyor.'-Philip Kerr, Newsweek-'İnsanı içine çeken ve akıcı… Montefiore, detayları ve anekdotları en renkli şekilde bizlere sunmada mahir bir insan… Kitabı son derece tarafsız ve dengeli.'-Jackson Diehl, Washington Post-'Kudüs hakkında yazılmış sayısız tarih kitabı vardır… Ama Montefiore şehrin biyografisini yazan ilk kişi olmuştur - şehrin yöneticileri ve sakinleri, kahramanları ve kötüleri, fahişeleri ve azizlerinin hayatının detaylı aktarımı. Montefiore bizi şehrin nefes kesen ve gerilim yüklü hikâyesinin içinde dolaştırırken tek bir olay ya da karakteri dahi atlamıyor.'-Norman Lebrecht, Wall Street Journal-'Elden bırakmak imkânsız… Pek çok enfes yönü bulunan okuması keyifli bir tarih… Montefiore, detayları tespitte yetenekli ve iyi bir hikâye anlatma konusunda usta bir yazar… üç bin yılı anlatan bir kitap için bu başarılması kolay şey değildir.'-Jonathan Rosen, New York Times Book Review-'Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi, karmaşık karakterleri -krallar, rahipler, Yahudi dostu ve düşmanları- ve etkileyici anekdotlarıyla sürükleyici bir romandan farklı değil. Ayrıca bölgede günümüzde sürmekte olan çatışmayı da mercek altına alıyor.'-Dan Ephron, Newsweek and Daily Beast-'Hâkimane… (Montefiore) Tüm hayatı boyunca bu kitabı yazmak için hazırlık yapmış ve konunun nasıl ele alınması gerektiğini çok düşünmüş. Kudüs'ün hikâyesi onu şekillendiren erkek ve kadınların hayatları üzerinden kronolojik olarak anlatılmış ve bu doğrudan yaklaşım gerçekten de işe yaramış. Bay Montefiore dinî düşmanlıklar ve siyasi entrikalara hiç bulaşmadan apolitik bir ton kullanmaya dikkat etmiş. İngilizcesi olmayan kaynakları da ekleyerek eserini daha da zenginleştirmiş… Bir yazar olan Bay Montefiore mahirane bir anlatım yeteneği ve insanın içine işleyen anekdotları seçme konusundaki farklı bir kabiliyete sahiptir… Bu detaylar Kudüs'ü okuması çok daha eğlenceli bir kitap haline getiriyor.'-Economist-'Üç Semavi dinin dünyasına hayat veren göz kamaştırıcı bir tarih ansiklopedisi… Şaşaalı tarihî karakterleri arasında sinsi krallar ve kraliçeler, kana susamış derebeyleri ve cani imparatorlar, gözü dönmüş kâhinler ve çekici fahişeler yer almakta… Üç dinin tarihini ve menşeini öğrenmek isteyenler için ideal bir kaynak… Günümüz dünyasını şekillendiren dinlerin gücünü ve etkisini anlamak isteyenler kesinlikle bu kitabı okumalıdır… Gayet adil ve düşünceye sevk eden bir eser.'-Adam LeBor, Literary Review-'Kudüs - biyografi, tarih, arkeoloji ve zekânın mükemmel bir karışımı.'-Kate Mosse, Woman & Home Magazine-'Bu kitap önemli olduğu derecede okunabilir de bir kitap .'-Bettany Hughes, Daily Express-'Hayranlık verici derecede tarafsız… Canlı, etkili, anekdotlarla bezeli, çılgın, hevesli ve sıra dışı karakterlerle dolu.'-Sue Arnold, Guardian-'Ustaca ve doğru zamanda yapılmış eğlenceli bir eser.'-Victor Sebestyen, Evening Standart-'İddialı, siyasi açıdan cesur… Sürükleyici ve muhteşem bir tarih.'-Rebecca Abrams, New Statesman-'Bir yetenek gösterisi.'-Philip Mansel, Spectator-'Kudüs'ün biyografisini yazmaya kalkışmak herkesin harcı olmasa da Simon Sebag Montefiore bu sorumluluğun altına girmekten hiç çekinmemiştir. Kitap, Filistin sorununun temelini anlamak ya da Kudüs'ü ziyaret etmek isteyen herkese tavsiye edilebilir -ya da sadece güzel bir kitap okumak isteyenlere. Yazar özellikle arkeoloji konusunda çok başarılı… Taşlara can verip onlara şarkı söyletiyor. Arkeolojik bir tur için harika bir rehber kitap olabilir.'-Bruce Anderson, Prospect-'Titizlik ve salahiyetle kaleme alınmış.'-Diarmaid MacCulloch, London Review of Books-'Harika bir kitap.'-Paul Levy, Wall Street Journal-'Kudüs harika bir biyografi yazarı gerektirirdi ve Montefiore de son zamanların en iyisi olduğunu ispatladı.'-Seth J. Frantzman, Jerusalem Post-'Bu konu üzerinde yazılmış sayısız eseri düşündüğümde hiçbirinin bunun yakınına bile gelemediğini anlıyorum… Elden bırakılması mümkün olmayan bir kitap. Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi ancak kanında Kudüs'ü taşıyan birisi tarafından yazılabilecek bir şaheser… Siyasi ve dinî ön yargılardan uzak bir tarih… Bu muhteşem şehir hakkında bir şeyler öğrenmek isteyen herkes tarafından okunabilecek bir kitap.'-Başpiskopos Andrew White, Third Way-'Stalin hakkında iki eser (Young Stalin ve Stalin: The Court of the Red Tsar) yazmış olan İngiliz yazar ve tarihçinin bu kitabı inanılmaz derecede iddialı bir proje olmakla birlikte -içerdiği pek çok dipnot ve göndermeye rağmen- dramatik sahneleri, beklenmedik gelişmeleri ve canlı insan portreleriyle bir cinayet romanı kadar da sürükleyici.'-Tygodnik Powszechny, Polish Catholic Weekly-'Simon Sebag Montefiore, 'Kudüs'ün tarihi dünyanın tarihidir,' diyor çünkü bu şehir dünyanın merkezi olma özelliğini hiç kaybetmemiştir. Şehrin hikâyesini inanılmaz bir cazibe ve zekâyla aktarmaktadır. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.'-Tomasz Bielecki, Gazeta Wyborcza-'Simon Sebag Montefiore'nin eseri Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi - tuhaf bir yol seçip sondan başa doğru okuyorum!'-David Cameron, Spectator-'Modern dinî, siyasi ve etnik çekişmelerinin ancak üç bin yıllık tarihi bağlamında anlaşılabileceği bir şehre dair destansı ve insanı içine çeken bir çalışma. Montefiore, tarihî çatışmaları hassas ve detaylara dikkat ederek akıl almaz bir şevkle kaleme almış.'-Financial Times-'Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi, yılın en nefes kesici ve iddialı kitaplarından biri. Dünyanın en muhteşem şehri, Montefiore'nin şahsında en kusursuz biyografi yazarına kavuşmuş. Şehir sadece savaşlarla değil onu inşa eden insanlarla da anlatılmış. Manevi, yıkıcı ve destansı, son sayfasına kadar elinizden bırakamayacağınız bir öykü.'-Dan Jones, Daily Telegraph-'Capcanlı bir hikâye… Adil ve heyecan verici, Montefiore her dinî geleneğe eşit mesafede durarak en iyi popüler tarihçilerden biri olma unvanını hak ettiğini gösteriyor.'-Dominic Sandbrook, Sunday Times-'Şehrin görkemli biyografisi. Akıcı ve eğlenceli olduğu kadar taş ve topraktan oluşan şehrin ötesindeki semavi Kudüs'ü görmek isteyenler için de ideal bir kaynak.'-Tom Holland, Guardian-'Süper.'-Lesley Chamberlain, New Statesman-'Cinayetin ve dinin tarihi beni tümüyle kendisine bağladı.'-Frances Osborne, Evening Standard-'Kapsamlı, Gibbon tarzı eğlenceli dipnotlarıyla dinamik bir tarih.'-Hermione Eyre, Evening Standard-(Tanıtım Bülteninden) İslam'ın Bakış Açısından Dünya TarihiTarihin Diğer YüzüBatı'da yaşayan bizler, ortak bir dünya tarihi algısına sahibiz. Fakat bizim hikâyemiz, halkları bin yıl boyunca bambaşka bir görüşü paylaşmış bir medeniyeti büyük ölçüde hesaba katmamaktadır. Tamim Ensarî bu kitapta, Hz. Muhammed'den Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüne ve bunun da ötesine uzanan zengin dünya tarihini İslam dünyasının penceresinden anlatmaktadır. Medeniyetlerimizin neden birbirinden habersiz bir şekilde geliştiğine ve yolları kesiştiğinde yaşananlara ışık tutmaktadır. Ayrıca Avrupa'nın uzun süre boyunca ilkel ve düzensiz bir yer olarak gördüğü İslam coğrafyasının kaderini gasp ettiğini savunan Ensarî, bölge halklarının bu durumun geç farkına varmaları nedeniyle nasıl etkilendiklerini de ele almaktadır.'Bu kitap İslam'ın geçmişine, şu anki durumuna ve geleceğine dair bilgilendirici bir bakış açısı sunuyor. Kusursuz ve etkileyici üslubuyla geleneksel bakış açısına kafa tutarak İslam ve İslam'ın şekillendirdiği dünya hakkında zengin bir algı kazandırıyor.'-Khaled Hosseini, Uçurtma Avcısı'nın yazarı-'Son derece aydınlatıcı ve açık. Dünya tarihine İslam gözünden bakan bu kadar kapsamlı ve anlaşılabilir başka bir kitap yok…'-Dave Eggers-'Mükemmel bir kitap. Ensarî 1500 yıllık tarihi, Batı'nın sık sık görmezden geldiği bir bakış açısından irdelemiş. İslam'ın Bakış Açısından Dünya Tarihi, gelecek nesiller için de bir kaynak niteliği taşıyor.' -Reza Aslan-'Tamim Ensarî, İslam dünyasının hikâyesini gerçekten mükemmel bir şekilde yazmış. Başarılı analizi, okuyucuda tarihî olayların dünyayı ve insanları nasıl şekillendirdiğine dair derin bir algı uyandırıyor. Bir topluluğun gelişimini ve diğer dünya toplumlarıyla nasıl etkileşime girdiğini anlamak isteyen herkes için önemli bir rehber.'-Emekli General Anthony C. Zinni, ABD Deniz Piyade Kolordusu (USMC)-'İslam'ın Bakış Açısından Dünya Tarihi'nin her sayfasında şaşırtıcı bir yeni bilgi öğreniyorsunuz. Mükemmel denecek kadar akıcı ve son derece sürükleyici. Bu kitap bilim, şiir, siyaset ve din alanlarında bilge ve etkileyici bir aklın rehberliğinde sunulan bir yolculuk. Avrupa ve Kuzey Amerika etrafında dolaşan İslamofobi'ye karşı mükemmel bir panzehir niteliği taşıyor.'-Raj Patel, Kaliforniya Üniversitesi, Öğretim Görevlisi-'Bu kitap günümüzdeki siyasi ortamı 'medeniyetler çatışması' diye adlandırarak kolaya kaçmak yerine, tek taraflı dünya tarihine karşılık her iki medeniyetin de bakış açısını yansıtıyor. 'Öteki tarafın' bakış açısını anlamak konusunda değerli bir kaynak.'-St. Louis Post-Dispatch-(Tanıtım Bülteninden) Uyurgezerler-Avrupa 1914'te Savaşa Nasıl Girdi?1914’e kadar görünürde müreffeh ve huzurlu olan Avrupa bir suikastın ardından nasıl hızla savaşa sürüklendi? 28 Haziran 1914 Pazar günü Arşidük Franz Ferdinand ve karısı Sophie Chotek, Saraybosna tren garına geldiğinde Avrupa barış içindeydi. Otuz yedi gün sonra ise savaştaydı. Bu savaş 15.000.000’dan fazla insanın ölümü, üç imparatorluğun yıkılması ve dünya tarihinin kalıcı olarak değişmesiyle sonuçlanacaktı.Uyurgezerler, I. Dünya Savaşı’na yol açan krizin nasıl meydana geldiğini ayrıntılarıyla ele alıyor. Yeni kaynaklara dayanarak ve Viyana, Berlin, St. Petersburg, Paris, Londra ve Belgrad’daki karar merkezlerinin arasında gidip gelerek savaşa giden yolu dakika dakika, heyecanlı bir dille anlatıyor. Christopher Clark, 1914 olaylarının habercisi olan yılları inceliyor ve sadece birkaç haftada krizi ileri safhalara taşıyan karşılıklı yanlış anlamaları ve hatalı sinyalleri mercek altına alıyor.Avrupa’nın güç ve zenginlik merkezlerinden uzak bir bölge olan Balkanlar nasıl oldu da bu kadar büyük çaplı bir olayın merkezi haline geldi? Avrupa devletleri nasıl karşıt ittifaklar halinde örgütlendiler ve bunun sonucunda dış politikalarını nasıl yürütebildiler? Clark, kronik sorunlarla boğuşan bir Avrupa tablosu çiziyor; istikrarsızlık ve militanlığın hâkim olduğu, aynı zamanda başarısız politikacıların yönetiminde parçalanmış bir dünyayı gözler önüne seriyor. Modernlik ve akılcılıklarıyla övünen yöneticilerin krizden krize savrularak sonunda kendilerini savaşın tek çare olduğuna ikna etmelerine tanık oluyoruz. Titizlikle araştırılıp kaleme alınmış bir eser olan Uyurgezerler, modern zamanların en çok merak uyandıran dönemlerinden birini ustalıkla anlatıyor. “Birinci Dünya Savaşı’nı hazırlayan nedenleri anlatan en anlaşılır eserlerden biri. Uyurgezerler, tutkuyla araştırılarak yazılmış, üstün bir tarihçilik örneği.”- Niall Ferguson - “Clark usta bir tarihçi. Hayati karar anlarını canlı bir şekilde anlatırken onları meydana getiren şartları da başarıyla resmediyor.”- The Wall Street Journal - “Harika… Tarihin en büyük gizemlerinden biri Avrupa’nın büyük devletlerinin Birinci Dünya Savaşı’na nasıl sürüklendiğidir. Uyurgezerler, bu önemli konu üzerine okuduğum en iyi kitap.”- Fareed Zakaria - (Tanıtım Bülteninden) Tanrı'nın TarihiSemavi Dinlerin 4000 Yıllık TarihiTek bir Tanrı’nın varlığı inancı –Allah, Tanrı, Yahveh– 4000 yıldır sürüyor. Tanrı’nın tarihsel öyküsü, aynı zamanda insanoğlunun mücadele öyküsüne denk düşüyor. Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet, Tanrı’nın iyi olduğunu iddia ederken, organize din şiddete ve kökü kazınamaz bir önyargıya sık sık katalizör oluyor. Bu müthiş, geniş çaplı ve orijinal inanç serüveninde, Karen Armstrong, toplumların tek Tanrı inancına olan mutlak sadakatini ve bunun yarattığı pek çok çelişkili görüşü inceliyor. Karşılaştırmalı, sıra dışı bir ibadet ve savaş öyküsü olan Tanrı’nın Tarihi bizi hayatımızın en temel gerçeğiyle yüzleştiriyor.Klasik felsefeden Orta Çağ Mistisizmi’ne, Reformasyon’dan Aydınlanma’ya ve modern çağın kuşkuculuğuna, Karen Armstrong’un tek tanrılı dinlerin entelektüel tarihini tek bir ciltte toplamış olması bir mucize gibidir. “Binlerce meraklı okuru tatmin edip bilgilendirecek müthiş ve takdire şayan bir eser.”-The Washington Post Book World- “Üç büyük dinin karşılaştırmalı tarihini araştırmacı bir şekilde inceleyen bu kitap, dinî düşüncelerin kök saldığı, büyüdüğü ve yeşerdiği sosyopolitik zeminleri korkusuzca aydınlatıyor.”-Publishers Weekly- “Nüktedan, bilgilendirici ve düşündürücü: Armstrong karmaşık düşünceleri sadeleştiriyor ama basitleştirmiyor.”-New York Times Book Review- “Yalnızca her şeyi bildiğini sananlar Armstrong’un Tanrı arayışından etkilenmeyecektir.”-Economist- “Armstrong, üç büyük dinin değişken Tanrı algısının çok iyi yazılmış bir genel değerlendirmesini sunuyor. Ayrıca epey din tarihi bilgisi de vererek, bu dinlerle ilişkili çeşitli filozoflardan, mutasavvıflardan ve reformculardan bahsediyor.”-Library Journal- “Armstrong saygılı bir merak duygusu ve cömert bir ruhla bu eseri kaleme almış. Konu hakkında bilgi sahibi olanların hafızasını tazeliyor ve acemilere yol gösteriyor.”-Daily Telegraph- “Armstrong üç tek tanrılı dini tartışırken, aynı zamanda tasavvufa ve din felsefesine de değiniyor. Okunmaya değer ve provokatif olan bu kitap, dinî araştırmalara büyük bir katkıda bulunmakta.”-Booklist- “Armstrong, sıra dışı bir araştırmayla, Museviliğin, Hristiyanlığın ve İslamiyet’in, günümüz anlayışına varana kadar gelişimini inceliyor.”-Kirkus Reviews- “Armstrong her bir dinin birbirini nasıl etkilediğini ve her birinin nasıl felsefi, politik ve bilimsel gelişmelerden etkilendiğini anlatıyor. Armstrong’un tutkulu, neredeyse heyecan dolu üslubu, hem konunun önemine değiniyor hem de dengeli ve adil.”-AudioFile- “Son derece akıcı bir kitap… Bu soru çok önemli: Tanrı’nın bir geleceği var mı?” (Tanıtım Bülteninden) 100 Objede Dünya Tarihiİnsanlık tarihi, bizler bu dünyada izimizi bırakmak, hayranlık uyandırmak ve hayatımızı kolaylaştırmak için yeni şeyler yarattıkça yazıldı. 100 Objede Dünya Tarihi, bizden önceki medeniyetlerden günümüze şans eseri ulaşan objeleri geçmiş yaşamlara ışık tutan birer prizma gibi kullanarak tarihe yepyeni bir kapı aralıyor.British Museum’un eski yöneticisi Neil MacGregor, alanında çığır açan bu kitabında insanlığın şaşırtıcı dönüm noktalarından ve icatlarından hareket ederek tarih boyunca medeniyetlerin katettiği yolun müthiş bir haritasını çıkarmış. İnanılmaz hikâyemiz insan eliyle yapılıp günümüze kadar gelen, Afrika’daki Olduvai Boğazı’nda bulunmuş kesici bir aletle başlıyor ve günümüzde tüm dünyanın enerji ihtiyacını karşılamanın alternatif bir yolu olarak ortaya çıkan bir icatla sona eriyor. Ama MacGregor’ın amacı bu icatları yalnızca açıklamak değil, aynı zamanda da ne kadar muazzam olduklarını görmemizi sağlamak. Taş bir sütun bize Hindistan’ın en büyük imparatorlarından biri olan ve halkına hoşgörüyü öğreten Asoka hakkında neler anlatıyor? İspanyolların sekiz reali, küresel para biriminin ortaya çıkışının temellerini nasıl attı? Erken Victoria Dönemi’ne ait bir çay takımı, imparatorluğun etkilerinden nasıl izler taşıyor? Ortodoks Kilisesi’nin ikonaları 150 yıl boyunca yasaklamasında İslamiyet’in etkisi neydi? Bizans İmparatorluğu’nun Osmanlı korkusu Hristiyanlığı nasıl etkiledi?Bu kitabı okurken dünya tarihini birbirini tek bir düzlemde izleyen gelişmeler halinde değil; sürekli değişen, insanı şaşırtan ve birbirleriyle bağlantılı buluş ve eserlerin günümüzde bizi hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde etkilediğini gösteren bir kaleydoskop içinden keşfedeceksiniz. 100 Objede Dünya Tarihi, yıllardır yayımlanmış en sıra dışı ve en sürükleyici tarih kitaplarından biri… “British Museum’un eski yöneticisi Neil MacGregor, müzenin geniş koleksiyonundan sanat eserleri ve insan eliyle yapılmış nesnelerle kıtaları, kültürleri ve dönemleri kusursuz bir şekilde birbirine bağlıyor. Her uygar bireyin okuması gereken, son derece insani ve büyüleyici bir kitap.” - Jonathan Lopez, The Wall Street Journal - “Eğer müze bir zaman makinesiyse, British Museum’un eski yöneticisinin bizi çıkardığı bu yolculuk, Olduvai’de bulunan ve insanlığın Afrika’da evrimleştiğini kanıtlayan kesici alet gibi objelerle hepimizi en az iki milyon yıl öncesine götürüyor.”- The Guardian - “Et kesecek bir alet yapmak için taşı yontmayı öğrendiği an, insanın bir fırsatçıya dönüştüğü andır. MacGregor, ‘Galipler tarih yazar, mağluplarsa objeler yapar,’ diyor.”- The Economist - “100 Objede Dünya Tarihi büyük bir başarı. Onlarca yıldır insanlık tarihi alanında yapılmış en iddialı, en güçlü ve en ilgi çekici çalışmalardan biri.”- The Sunday Telegraph - “Partenon’daki heykelleri herkes bilir; ben Karayipler’in, bize tütün ve hamak gibi buluş ve icatları vermiş olan unutulmuş Taino halkından bir kabile şefine ait ahşap oturağın tabanındaki canavar tasviri karşısında büyülendim… Bilimsel, eğlenceli, muazzam ve sürükleyici bir eser.”- The Telegraph (Yılın En İyi Kitabı) - “Harikulade… MacGregor, bu dünyadan yüzlerce yıl önce göç etmiş atalarımızı, farklı ırkları, kahramanları, vahşileri ve hayalperestleri evimize kadar getiriyor. O insanların hayatta kalmak için verdikleri mücadelelerde ve bizlere hissettirdiklerinde âdeta şiir havası var.”- Libby Purves, The Times - “Bu muhteşem kitap bizi yeryüzünün her köşesine götürüyor.”- Tom Holland, The Observer - “Olağanüstü bir başarı… Bir tarih uzmanı olarak bu müthiş dünya tarihi anlatısından büyük keyif aldım. Ama kitap, insanlığın muhteşem tarihini anlatmakla kalmıyor; aşırı hızlı, içi boşaltılmış dünyalarımızda anlamlı bir cevap niteliği de taşıyor. Tarihin amacı, geçmişin içimizdeki yerini bulmaktır.”- David Wootton, Times Literary Supplement - “British Museum’da sergilenen 100 obje aracılığıyla dünya tarihi… BBC’de yayınlanmış radyo programından yola çıkılarak hazırlanan ve muhteşem görsellerle dolu olan bu kitap bize eski toplumlar hakkında geride bıraktıkları objeler aracılığıyla ne kadar çok şey öğrenebileceğimizi gösteriyor. Her bölümde dünyanın farklı yerlerinde aynı zaman dilimi içinde yapılmış objelere yer verilmiş. Bilgi ve sürprizlerle dolu, ağır ağır okunup sindirilmesi gereken bir eser.”- Kirkus Reviews - “Muhteşem… Tarihin gelgitleri bizi dünyanın dört bir yanına sürükleyerek farklı kültürlerin nasıl her zaman birbirleriylebağlantılı olduğunu gösteriyor.”- The Observer - “Ne yapıyorsak oyuz ve MacGregor da bunu kanıtlıyor.”- Library Journal - “Sağlam araştırmalara dayandırılmış, olağanüstü, sürükleyici bir eser…”- Mary Beard, Guardian - “Son derece zekice kaleme alınmış, okuması çok keyifli ve baştan sona sürükleyici.”- Timothy Clifford, The Spectator - “Bu bir hikâye kitabı; canlı, esprili, güçlü yorumlar ve bağlantılarla dolu, şaşırtıcı, keyifli… Büyük bir uzmandan, bize her şeye daha yakından bakarak öğrenmeyi, sessiz geçmişi dinlemeyi öğreten bir hediye.”- The Telegraph (Yılın Kitabı) - “Çok güzel ve sürükleyici bir kitap; insanlığın birbirinden büyüleyici, bazıları bilinen, bazıları bilinmeyen objelerle dolu görsel tarihi…”- Dwight Garner, New York Times - “Cesur ve orijinal bir çalışma… Her bölüm ayrı bir ilginç bilgi sunuyor. Kitaptaki objelerden bazıları o kadar büyüleyici ve alıştığımız şeylerden o kadar farklı ki aklımızdan çıkmaları imkânsız… Keyifli ve bilgilendirici bir eser.”- Jonathan Spence, The New York Review of Books - “MacGregor tarihin önemini ve sihrini pek çok akademik makaleden daha iyi yansıtmış. İki milyon yıl önceki Afrika’dan 21. yüzyılın şafağına doğru, alışılmış durakların çoğunun atlandığı son derece tatmin edici bir yolculuk bu.”- Sunday Times (Yılın En İyi Tarih Kitabı) - “Son zamanların en aydınlatıcı kitabı.”- Independent - “Özgün, samimi ve esprili. MacGregor kayıp uygarlıkların tarihteki yerini yeniden bulmak için objelerin gücünden yararlanıyor.”- Andrew Roberts, Financial Times - “MacGregor, birbirine uzak toplumlar arasındaki bağlantılara dair argümanlarını detaylı bir anlatımla güçlendirmiş.Tekrar tekrar okunacak bir kitap.”- The Economist - (Tanıtım Bülteninden) Dünyada Neler Oldu?BÜYÜK PATLAMA'DAN GÜNÜMÜZE KADAR DÜNYANIN, YAŞAMIN VE İNSANLIĞIN 13.7 MİLYAR YILLIK TÜM ÖYKÜSÜDünyada Neler Oldu? adlı kitapta Christopher Lloyd, kıtalar ve binyıllar arasında dolanarak zamanın en başından günümüze kadar hikâyemizi anlatıyor. Bu sırada, Müslümanlarca fethedilmesinin İspanya'ya 'paella'sını nasıl kazandırdığını, Dünya'nın bir diğer gezegenle çarpışmasının Ay'ı nasıl meydana getirdiğini, bir martı büyüklüğündeki yusufçukların tarih öncesi sulardan nasıl çıktığını ve Büyük Patlama'nın televizyonunuzda nasıl keşfedilebileceğini açıklıyor.Anlaşılır ve çok eğlenceli bu kitap, disiplinleri astrofizik ve antropoloji kadar geniş kapsamlı bir şekilde ve uzmanlara, amatör heveslilere ve meraklı kişilere başvurarak anlatıyor. 250 renkli fotoğraf, haritalar, tarihi resimler ve özel olarak tasarlanmış illüstrasyonlarla tamamlanmış olan Dünyada Neler Oldu? adlı kitap gezegenimizde son 13.7 milyar yıldaki yaşama eğlenceli ve bilgi dolu bir bakış atıyorEvren kaç yaşındadır?Dünya üzerinde yaşam ne zaman başlamıştır? Dünyadaki su nereden gelmiştir? Deniz yosunları uzun ağaçlara nasıl dönüşmüştür? Dinozorlara ne olmuştur? Bizim en eski atamız kimdir? İnsanlar ateşi nasıl keşfetmiştir? Yazıyı kimler icat etmiştir? Antik Çin bilimi modern dünyayı nasıl şekillendirmiştir?Demokrasi neden Yunanistan'da başlamıştır? İslamiyet küreselleşmeyi nasıl tetiklemiştir? Avrupalı kaşifler neden dünyayı fethetmeye çalışmışlardır? Yedi milyarlık insan nüfusu ile gezegenimiz ilerlemesini sürdürebilir mi? Bizler gerçekten diğer canlılard üstün müyüzBunlar Christopher Lloyd'un 13.7 milyar yıllık evren tarihi kitabında yanıtlanan sorulardan yalnızca birkaçıdır. Dünyada Neler Oldu? kitabı astrofizikten zoolojiye kadar çok çeşitli bilim dallarının bilgi birikimini harmanlayarak bizim gezegenimizin tüm öyküsünü sunmakta ve yaşamın, evrenin ve HER ŞEYİN nasıl birbiriyle bağlantılı olduğunu gözler önüne sermektedir. (Tanıtım Bülteninden) ) |