Tarih Okumaları Seti-4 Kitap Takım
ISBN 2789788613388
Yayınevi Kolektif Kitap
Yazarlar Kolektif (author)
Kitap Tanıtımı Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)   Tarihin İnsanları Kişilikler ve Tarihin Seyri   Tarihe bakarken olaylar örgüsü kadar önemsenmesi gereken bir unsur daha vardır: Bireyler. Kişilerin tarihte oynadığı role odaklanmak bilimsel yöntemin mesafeli durduğu bir yaklaşım olsa da, Franklin Delano Roosevelt’in ikna becerisine değinmeden Amerikan halkının Büyük Buhran’la nasıl başa çıktığı kavranabilir mi? Hitler ve Stalin’in güç sarhoşluğunu, paranoyalarını ve kibirlerini es geçerek dönemin Almanya’sını veya Sovyetler Birliği’ni anlamak mümkün olabilir mi? Ya da soykırım gibi tarihe damga vuran büyük olayları bunlara ilk elden tanıklık eden bir vatandaşın günlüğünden daha iyi anlatabilecek bir aracı var mıdır? Tarihçi ve akademisyen Margaret MacMillan’ın kaleme aldığı Tarihin İnsanları, liderlerden sıradan vatandaşlara, bireylerin kendileri, çağdaşları ve içinde yaşadıkları dünya hakkında anlattıklarına ve tarihsel dönüm noktalarındaki tercihlerine odaklanıyor. Arnavutluk dağlarına ve yerel kültürüne sevdalanan bir İngiliz’e ait anıların, Kanada’daki ilk yerleşimcilerin tuttuğu kayıtların, Babür’ün hatıratının veya soykırımdan sağ çıkan bir günlüğün günümüze dair anlattıklarını okumak, dedikodu yapmanın yaramaz hissini uyandırmanın yanı sıra çok daha büyük bir amaca hizmet ediyor: bizim gibi insanların aslında tarihin ta kendisi olduğunu göstermek. 'Umarım geçmişten seçtiğim insanlar şimdiki zamanın içindeki bizler için, insanlığın karmaşık doğasını, sayısız çelişkisini, tutarsızlığını, kötülüğünü ve aptallığını ama aynı zamanda erdemlerini de aydınlatmaya yardımcı olacaktır. Her şeyden önemlisi, tarihin insanları hepimizin içinde var olan iyinin ve kötünün farkına varmamızı sağlayacaktır.'   Modern Avrupa Halkları Tarihi Halkların Gözünden Avrupa’nın Son 600 Yılının ve Devrimlerinin Öyküsü   Tarihi kim yapar? Kütüphaneleri dolduran ciltlerce kitaba göre reformu din adamları, coğrafi keşifleri seyyahlar, endüstri devrimini dâhiler, savaşları komutanlar yapmıştır; hak ve özgürlükler aydınların, monarşilerin yıkılması burjuvazinin, ülkelerin refahı yöneticilerin başarısıdır. William A. Pelz Modern Avrupa Halkları Tarihi’nde bu geleneksel anlatının karşısında durarak halkların tarihin nesnesi değil öznesi olduğunu savunuyor.   'Peki ya halk? Halk bu gelişmeleri nasıl ele alıyordu? Halk ne düşünüyordu? Halk nasıl hissediyordu?' sorularına cevap ararken ortaçağdan günümüze Avrupa’nın yaşadığı radikal dönüşümü sınıfsal çatışmalar ekseninde ele alıp üreten, sömürülen, isyan eden kadın ve erkeklerin hikâyesini anlatıyor. Derebeylerinin 'ilk gün hakkı'na karşı çıkan köylülerden dünya savaşı cephelerinde vatanperverliği reddeden askerlere uzanan bir direniş hattı çizen Pelz, halkların pasif ve itaatkâr olduğu önyargısına karşı koyuyor. Köylü ayaklanmalarını, fabrika işgallerini, genel grevleri, kadın hareketlerini tarihin motoru olarak kabul ederken Brecht’le aynı soruyu soruyor:   'Kim inşa etti Tebai’nin yedi kapısını? Kitaplar kralların isimleriyle dolu. Krallar mı taşıdı sanki Yontulmamış dev kayaları?'     Hava Nasıl Tarih Yazar •             İklim, tarihi nasıl şekillendirdi? Coğrafya kader mi? •             Dünyanın kaderini değiştiren iklim değişikliklerinin ardında ne yatıyordu? •             Roma’nın bir dünya imparatorluğuna dönüşmesini sağlayan neydi? •             Amerika kıtası Colomb’dan önce nasıl keşfedildi? •             Maya kültürü neden bir anda yeryüzünden silindi? •             İklim, devrimlere nasıl zemin hazırladı? •             Napoléon Ruslara boyun eğdirebilir miydi? •             Hitler’in orduları nasıl mağlup oldu? •             20. yüzyılın iklim felaketlerinin ardında neler var?   Ronald D. Gerste’nın hava şartları ve iklimin tarihsel sonuçlarını mercek altına aldığı çalışması Hava Nasıl Tarih Yazar, iklimin çok sayıda değişkene bağlı dinamik yapısını tarihsel kırılma anlarıyla örneklerken insanın doğayla etkileşiminin hava şartları üzerindeki bazen bir medeniyeti sona erdirebilecek kadar kritik sonuçlarına dikkat çekiyor. İklim tarihi verilerinden yola çıkarak iklim değişikliklerinin ne felaket senaryolarının bahsettiği kadar insan merkezli ne de somut gerçekliği inkâr edenlerin iddia ettiği kadar insandan bağımsız olduğunun altını çizerken, günümüzde iklim sorunlarına nasıl yaklaşmamız gerektiğine dair akılcı bir öngörü sunuyor.     Gürültü - Sesin Beşeri Tarihi   Gürültü çoğunlukla 'yersiz ses' diye tabir edilir; ancak insanlık tarihine baktığımızda, kulak tıkamaya çalıştığımız bu 'istenmeyen, rahatsız edici ve dikkat dağıtıcı' seslerin insanlığın öyküsü hakkında birçok ipucu barındırdığını görürüz. Gürültü, sesin ve dinlemenin engin dünyasını oluşturan hemen her şeyden örnekler sunarak bu ipuçlarını izliyor: müzik, konuşmalar, yankılar, şarkılar, davul vuruşları, çan ve silah sesleri, kalabalıkların gürültüsü, insan bedeninin gurultuları, kahkaha, sessizlik, makineler... David Hendy bu dünyanın insanların birbirleriyle ilişkilerini nasıl belirlediğini, toplumsal ayrımları nasıl tetiklediğini, savaşlarda ve isyanlarda nasıl bir rol oynadığını ele alıyor. Böylelikle sesin soyut olmaktan öte, gündelik hayatımızda ne kadar büyük bir yer kapladığını ve işitsel peyzajda ne kadar çok şey saklı olduğunu gösteren yepyeni bir bakış açısı sunuyor.    )