Kitap Tanıtımı |
Kadınlara tapıldı, kadınlara saygı duyuldu... Horlandılar, yüceltildiler... Ama hep aşkla anıldılar...
Bu kitap, ne tarihi ne de bilimsel bir çalışma... Amacımız, Havva anamızdan, Hatçepsut'a, Osmanlı İmparatorluğu'nda doğup gençliğini cumhuriyet döneminde yaşayan Şerife'ye dek çağlar boyunca kadının izini sürmek. Efsanelerdeki Lilith'i, İsis'i tanımak.
Binlerce yıl öncesinin tapınaklarında dolaşmaya, kadın firavunların dünyasına girmeye, Ege'nin ateşli şairi Sappho'yu dinlemeye, İskenderiye'de parçalanarak öldürülen bir bilim insanı Hypatia ile buluşmaya, Mira Bai ile Hint saraylarından kaçmaya hazır olun...
"Sabah ezanı okunmadan, komşu kadın ile evde olmadığını söylediği subay kocası, derin uykudaki Şerife'yi sarıp sarmalayıp bir eşeğin küfesine yatırdılar, üstünü kapattılar. Subay tayin olmuştu, askeri konvoya kadar öyle gittiler. Yol boyunca Şerife gözünü açtıkça, ağladıkça yedi tokadı! Böylece küçük kız uykusuz ve çaresiz onu kaçıranlarla birlikte, az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti ve geldi kocaman sorunları olan kocaman bir kente, İstanbul'a. Artık o Üsküdar'da iki katlı ahşap bir evdeki bir besleme idi!"
(Tanıtım Bülteninden) |