Kitap Tanıtımı |
Susurluk "kaza"sı 3 Kasım 1996 akşamı meydana gelmişti. O tarihten bu yana çok şey yazıldı, çizildi, söylendi... "Çete"nin ulaştığı hacim kimilerini ürküttü, kimileri için ise olup bitenler hiç de şaşırtıcı değildi. Kazayla birlikte ortaya "saçılan" bilgiler kah inandırıcı bulundu, kah "dezenformasyon" şüphesiyle karşılandı. Devletin "tepesinde" zirve toplandı, komisyon kuruldu, birkaç sanık mahkemeye çıktı. Kimi siyasilerin efsaneleştirdiği çete aynı zamanda Türkiye´nin en yaygın "sivil yurttaş girişimi"ni doğurdu, binlerce insan "Sürekli Aydınlık" için ışığını söndürmekle yetinmeyip sesini duyurmak için çabaladı. "Spotlar altında yakalanan" çetenin yurtiçi ve yurtdışı bağlantıları, "yan-operasyonları" ve bulanık geçmişine dair bilgiler biraraya getirildiğinde ortaya bir labirent manzarası çıkıyordu. Bu süreçte basın görevini hakkıyla yerine getirmeye çalıştı. Elinizdeki kitap da böyle bir çalışmanın ürünü. Hürriyet gazetesi yazarı Enis Berberoğlu "kaza"dan sonra ortalığa saçılan bilgileri toparlamakla kalmıyor; önemli ayrıntılara ulaşıyor, aktörlerin pek bilinmeyen geçmişlerini inceliyor, özetle "20 yıllık domino"nun taşlarını anlamlı bir şekilde dizmeye çalışıyor.
(Arka Kapak) |