Kitap Tanıtımı |
Bu kitapta Suriye ile ilişkilerini uzun yıllar boyunca sürdürmüş bir kent olan Mersin'in ve kimileri Suriyelilerle zaten akraba olan Mersinlilerin, 2011 sonrasında yaşanan göç dalgası ile Suriyelilerle yeniden inşa edilen ilişkilerine yakından bir bakış bulacaksınız. Mersin'in merkez ilçeleri olan Toroslar, Mezitli, Yenişehir ve Akdeniz'de toplam 42 mahallede yaşayan Suriyeliler ve yerli halk arasındaki etkileşimin çeşitli boyutlarına ve yabancıya dair kurgulanan imgelere odaklanmayı amaçlayan çalışmada, etnografik yaklaşım tercih edilmiştir. Son yıllarda göç alanında oldukça çok sayıda yayın yapılmıştır. Kuşkusuz bunlar çok çeşitli alanlardaki sorunlara temas etmeyi hedeflemiştir. Sahanın içinden, gündelik hayatında bu atmosferi teneffüs ederek bir eseri kaleme almak ise bir başka deneyime işaret etmektedir. Elinizdeki bu kitap benim de şahit olduğum çok incelikli bir emeğin sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu emeğin sahibi Bilge Deniz Çatak, çalışmasının sonuç bölümünde şöyle diyor: 'Otuz yıl önce Mardin'den göç ederek Mersin'e gelen ve tarımda çalışan kadın bir katılımcının ‘Biz onları anlıyoruz. Yoksulluk çekmek, gurbette olmak nedir biliyoruz. O yüzden ilk zamanlarda çok yardım ettik' şeklindeki ifadesi, Suriyelilerin Mersin'de kalışlarının artması, Suriyelilere yapılan yardımlara dair duyumlar ve Suriyeliler ile ilgili dolaşan diğer mitler sebebiyle ‘bizi ekmeğimizden ettiler' söylemine dönüşebilmektedir.' Bu eser, sosyal bilimlerin dünyadaki mültecilere bakışını yerel bir deneyimde tartışarak akademik birikime katkı sağlarken güncel bu meseleye ilgi duyanlara da ufuk açmaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |