Kitap Tanıtımı |
Ortadoğu'da son yarım yüzyılda yaşanan tüm önemli olayların içinde doğrudan ya da dolaylı biçimde rol oynayan Suriye, ABD Irak'ı işgali ardından daha fazla ön plana başlamıştır. ABD'nin oluşturmak istediği bölgesel düzende hedef ülkelerden biri olarak ilan edilen Suriye, bundan sonraki gelişmelerde de daha sık gündeme geleceğe benzemektedir.
Filistin sorunundaki kritik rolü, Lübnan'daki askeri varlığı, Irak'taki ABD varlığına karşı açık tutumu, İran'la sahip olduğu güçlü bağlar ve Türkiye ile son dönemlerde geliştirdiği yakın işbirliği Suriye'nin bölgesel gelişmelerde bundan sonra da etkinliğinin ve kritik konumunun süreceğini göstermektedir.
Son dönemde Avrupa Birliği ile artan işbirliği, Rusya ile geçmişten gelen ittifak ilişkileri Suriye'yi uluslararası aktörlerin bölgesel siyasetlerinde önemli bir partner haline getirmektedir. ABD ile Avrupa'nın Ortadoğu siyasetleri konusunda çelişen çıkarlarının ayrım noktalarından biri, Suriye´dir. Aynı biçimde ABD ile Rusya arasında bölgesel sorunlara yaklaşımda görülen farklılıklar Şam'la girilen ilişkilere somut biçimde yansımaktadır.
Bunun ötesinde Suriye'deki insani durumun gelişim süreci, Ortadoğu'nun değişmez kaderi haline gelen baskıcı siyasal geleneğin en somut laboratuarlarından biri olma özelliğine sahiptir. |