Sürgün
ISBN 9789989879937
Yayınevi Artshop Yayıncılık
Yazarlar Sedat Erden (author)
Kitap Tanıtımı Dünyanın devrimci çalkanımlara gittiği 60li yıllarda, İzmir Namık Kemal Lisesinde okuyordum. O yıllarda birlikte yazmaya çalıştığımız edebiyat ve şiir aşığı arkadaşlarım vardı: Şair Levent Atalay, Şeytan Mehmet, romancı Emin (Muti), Abdullah Özkan, radyocu Ali İhsan Yakut, ressam M. Emin Başaranbilek, Refik Durbaş, Küçükkuş, Özel vb. Hepimizin temel ortak noktası Yazmaktı. Bunların içinde mavi havacı üniforması ve omzundaki yıldızlarla hepimize fark atan biri vardı: Teğmen Sedat Erden. Ben ona Kara Sedat adını taktığım için, Kara Sedat olarak bilinirdi çevremizde. Biz ilk şiirlerimizi yazmaya çalışırken Kara Sedat YORDAM Dergisinde muhteşem öykülerini yayınlamaya başlamıştı bile (1965). Kara Sedat 1969 yılında O güzelim mavi üniformasını ve yıldızını fırlatıp attı. Mersine gitti ve bu kentte sol yayınlar satan bir kitapevi açtı. Mersin Devrimci Gençlik Derneğini kurdu arkadaşlarıyla, bir süre de başkanlığını yaptı. Sonra? Evet! Sonra? Duyduk ki, Kara Sedat bu kez Avustralyaya gitmiş. Yıllarca haber alamadın kendisinden. Bir kaç yıl önce Stockholmdeki evimin telefonu gece yarısı çaldı, telefondaki ses: Ben Parisdeyim, haydi atla gel! diyordu. Tabii ki, Kara Sedatdı bu. Hartum, Yeni Delhi ve Meksiko büyükelçiliklerinden sonra Parise İdari Ataşe olarak atanmıştı. İşte elinizdeki bu roman: SÜRGÜN, Avustralyaya göçmen olarak giden ve bir gemide tayfalık yaparak ülkesine dönen yazarın, Avustralyadaki sürgünlük yıllarından çarpıcı kesitler sunuyor. Sağlam, arı ve usta bir dille dünyanın bilmediğiniz bir köşesinden çarpıcı insan manzaraları. Çevre ve doğa anlatımında ince ve şiirli bir anlatım. Romanın sonunda da yazar yaşamıyla dürüst ve sıkı bir hesaplamaya giriyor. Romandaki insanlar kurma insanlar değil, yaşayan insanlar. Avustralyaya giderseniz karşılaşabilir-siniz sokaklarda. Bazı romanlar vardır, insanın hayatını değiştirir. Bazıları insanda müthiş bir mutluluk uyandırır. Bazılarını da, okuduktan sonra dünyaya eskisi gibi bakamazsınız artık. Sedat Erdenin SÜRGÜNünü okuduktan sonra dünyaya daha farklı bir gözle bakacağınızdan eminim. Özkan Mert