Kitap Tanıtımı |
Zamanın sultanı olmak var, coğrafyanın sultanı olmak var...
Dünün sultanı olmak var, gönlün sultanı olmak var...
Hint'in sultanı olmak var, Rum'un sultanı olmak var...
Doğu'nun sultanı olmak var, Batı'nın sultanı olmak var...
Kılıcın sultanı olmak var. sözün sultanı olmak var...
Aşkın, bir de aşkın ve şiirin sultanı olmak var...
Fatih Sultan Mehmet yanında yavuz Sultan Selim var.
Kanuni Sultan Süleyman ve Adile Sultan var...
yetmedi, Gazi Giray Han var Sehbaz Giray var...
Kadı Burhaneddin var Şah İsmail var...
Sultan Kayıtbay var. Kansu Gavri var. Hüseyin Bay kara olmak var...
Babür Şah olmak var...
Sözün iktidar, asıl iktidarın nasıl dil üzerinden kurulduğunu görmek istersek 1450-1600 yılları arasına bakmak bile yeterli. Kuzeyden güneye, doğudan batıya, Türkçe sadece bir iktidar dili değil, şiir ve hayat diline dönüştü bu sultanlar, padişahlar ve hükümdarlar vasıtasıyla. Bu kitap, en üst idareciler eliyle "Türkçenin ses bayrağı" kılınmasını da duyurur. Birbirleriyle siyasi rakip elan sultanlar üstünlüklerini söz üzerinden kurmaya çalışırlar. Kültür, sanat, yüksek siyaset tarihin ırmağında dile dökülür. Var olur. Şiiri, insanı, tarihi ve kültürü bir de bu açıdan okumak var... |