Kitap Tanıtımı |
Basralı sûfilerden Salih Mürrî, Allahtan ümidi kesmemek, dua ve niyaza devam etmek sadedinde sık sık:
Bir kimse kapıyı ısrarla çalarsa, bu kapının açılıvermesi ümit edilir derdi.
Bu söz, Rabiatül-Adeviyenin kulağına kadar gitti.
Rabia, sözü pek beğenmemişti. Salih Mürrîye:
Bu lafı ne zamana kadar söyleyip duracaksın? dedi. Bu kapı ne zaman kapandı ki açılması söz konusu olsun?
****
Vaktiyle bir derviş bir Ramazan akşamı iftara davetliydi. Derviş, yatsıya yakın evine döndü ve karısından mümkünse kendisi için sofra hazırlamasını istedi. Karısı:
Sen davette değil miydin? Ne yemeği? deyince derviş:
Sorma dedi. Çok yersem arkamdan Halis derviş değilmiş diye konuşmalarından korktum, pek bir şey yiyemedim.
Bunun üzerine karısı:
Tamam dedi. Sen şu akşam namazını kıl da ben o arada sofrayı hazırlayayım.
Derviş:
Ama dedi, ben akşam namazını orada kılmıştım.
Karısı cevap verdi:
Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre, arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır. Hadi, akşam namazını bir daha kılıver de o arada sofrayı hazır edeyim.
****
Sufinin Dünyası kitabı ile ilk adımını attığımız Sufi Öyküleri dizisi hikmet deryasından süzebildiğimiz incileri bugünün insanlarına taşımayı hedefliyor. Abdülkâdir-i Geylânî, Ahmed b. Hanbel, Bayezid-i Bistâmî, Cüneyd-i Bağdadî, Ebu Bekir Şiblî, Ebu Hanife, Ferideddin Attar, Hasan-ı Basrî, İbrahim b. Edhem, Molla Cami, Niyazi-i Mısrî, Rabiatül-Adeviye, Sadi-i Şirazî ve yetmişi aşkın hikmet öğreticisinin hayatlarından esen ferah rüzgârlar ruhunuzu serinletecek. |