Kitap Tanıtımı |
Bir zamanlar alın terinin getirdikleri insanlara yeterdi. Kimse hak ettiğinden fazlasını istemezdi, isteyemezdi. Ama sonra her şey tersine döndü. Önce para icat olundu, sonra mertlik bozuldu, sonra da kolay yoldan para kazanılabileceği akıllara yer etti. Bu şekilde suç işleyerek para kazanılabileceği keşfedildi. En nihayetinde de silah kaçakçılığından, uyuşturucu ticaretine, petrol kaçakçılığından, kadın ticaretine, göçmen kaçakçılığından insan ticaretine kadar her türlü yasadışı işlerle kazanç sağlamayı amaç edinen suç örgütleri doğdu.
Önceleri Sicilyada hüküm sürdü; sonra paranın kokusunu aldığı her yere yayıldı. Ve artık mafya sadece Sicilya da değil. Her yerde, yanı başımızda, bulaşıcı bir hastalık gibi görünmez, fark edilmez bir hal almış, toplumsal dokuya nüfuz etmiş, kanser hücresi gibi bütün toplumsal dokuya yayılmış ve bütün dünya ülkelerinin en önemli sorunlarından birisi olmuş durumda. Bu nedenle örgütlü suçlarla -mafya ile- mücadelenin tam zamanı olduğunu düşünüyorum.
Bu çalışmam da örgütlü suçun tanımı, boyutu, zararları ve diğer tüm yönleri ile 5237 sayılı Türk Ceza yasasındaki ilgili maddelerini ayrıntılı bir şekilde anlatmaya ve bir kısım Yargıtay içtihatlarına yer vererek anlatımı pekiştirmeye çalıştım. Örgütlü suçluluk, diğer suçlardan farklı olarak salt hukukçuları ve kriminologları ilgilendiren bir konu değil, başta sosyologlar olmak üzere ekonomi uz-manları, felsefeciler ve psikologları da ilgilendiren çok başlı bir ejderha gibidir. Bu sacayağından birisi eksik olursa, mücadelede başarı kazanılamaz.
Kriminoloji, sosyoloji, hukuk ve diğer ilgili alanların önümüzdeki yıllarda örgütlü suç konusunu öncelikli araştırma konusu yapması zorunludur. Zaten bu yapılmadığı takdirde örgütlü suçla mücadele bir zorunluluk olarak kendisini dayatacaktır.
Bu bilinçten hareketle dünyayı yolsuzluk ve suç cennetine dönüştüren örgütlü suçlulukla mücadeleye az da olsa katkım olması amacıyla bu kitabı yazdım. Umuyorum ki uygulayıcılara, öğretiye ve halkımıza faydası olacaktır. Kitabın okuyucularla buluşmasını sağlayan başta Hakan Karaaslan olmak üzere Adalet Yayınevinin tüm çalışanlarına teşekkür ederim. Ayrıca hızlı akıp giden yaşamın içinden en güzel zamanlarından feda ederek bana zaman yaratan eşim Ayfer Akdemir Çalışır ve oğlum Devrim Taylan Çalışıra teşekkür ediyorum.
Saygılarımla. |