Kitap Tanıtımı |
Stüdyo Osep, İstanbulun yaşayan en eski stüdyo ve set fotoğrafçılarından Osep Minasoğlunun 80 yıllık yaşam ve fotoğraf tarihini gözler önüne seriyor. Tayfun Serttaşın Osep Minasoğlu arşivi üzerine on yılı bulan araştırmalarının ürünü olan çalışma, dört yüzü aşkın fotoğrafla, aynı zamanda, Cumhuriyet tarihini yansıtan resimli bir ansiklopedi olarak da değerlendirilebilir.
14 Ekim - 14 Kasım 2009 tarihleri arasında Galeri NONda gerçekleşen Stüdyo Osep sergisine paralel olarak hazırlanan bu çalışma, Biyografi, Retrospektif ve Tanık başlıklı üç ana bölümden oluşuyor. Kitapta, Samatyalı bir Ermeni aileden gelen Osep Minasoğlunun aile yaşantısı, 1915, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül gibi tarihsel dönüm noktalarının yanı sıra, bir stüdyo fotoğrafçısı olarak yaptığı çalışmalardan örnekler de yer alıyor.
Tayfun Serttaşın binlercesi arasından seçtiği bu fotoğraflar, dönemin Beyoğlu ve Yeşilçam hayatının merkezinde ya da kıyısında yer alan, ünlü ünsüz pek çok ismin portreleriyle ve çeşitli sanat gruplarına, filmlere, sanatçılara dair mizansenlerle, eşine az rastlanır bir seçki meydana getiriyor.
Kitabın sonunda yer alan, Tayfun Serttaşın Osep Minasoğluyla ilgili video çalışması Osep Minasoğlu Hatırlıyorun metin dökümü de, okurların, 80 yıllık hareketli bir yaşamın aydınlık ve karanlık yanlarına daha derinden nüfuz etmesine olanak sağlıyor.
OSEP MİNASOĞLU KİMDİR?
Osep Minasoğlu, İstanbul Samatya'da, 26 Şubat 1929'da doğdu. Semtin eski sakinlerinden Hacı Osep ailesinin en küçük çocuğu olan Minasoğlu, anaokulunu İtalyan Rahibe Okulu'nda bitirdi. Saint Benoit Fransız Lisesine devam ederken, ailesinin Varlık Vergisini ödemekte güçlük çekmesi nedeniyle öğrenimi yarıda kaldı.
Fotoğrafla ilgilenmeye başlayan sanatçı Beyoğlu'ndaki Kodak şirketinde çalışmaya başladı. Bu esnada 6-7 Eylül 1955 olayları patlak verdi. Minasoğlu da, gayrimüslimlere yönelik baskılara dayanamayarak Fransa'nın başkenti Paris'e gitti. Orada fotoğrafçılığın inceliklerini öğrendi.
Pariste Profesyonel Fotoğrafçılar Sendikasının okuluna devam etti ve Société Romaphot adlı laboratuvarda çalışmaya başladı. Fotoğrafçılık ve kültürel yaşam bakımından oldukça verimli geçen altı yılın ardından İstanbul'a döndü ve dönemin en büyük fotoğraf stüdyosunu kurdu: Osep Fotoğrafçılık. Ardından Show Stüdyosu geldi.
İlk otomatik baskı makineleri, ilk diyapozitifler onun sayesinde Türkiye'ye geldi. Yeşilçamın ünlü isimlerini bu yıllarda fotoğraflamaya başladı. Türkiyenin yaşayan en eski stüdyo ve set fotoğrafçılarından olan Minasoğlu, yaşadığı finansal sorunların ardından stüdyosunu kapatmak zorunda kaldı. Bugün vaktinin çoğunu, Beyoğlundaki Satranç Kulübündeki dostlarıyla birlikte geçiriyor. |