Kitap Tanıtımı |
Büyük Türk Şairi Fazıl Hüsnü Dağlarcanın dediği gibi; Dil Bayrağımız Türkçenin tüm kirliliklerden arınması ve geliştirilmesi için savaşım verendir şair. Ünlü Fransız şair ve eleştirmen Maks Jakobtan esinlenen Salah Birselin vurguladığı gibi; Şiir maydanoz değil, matematik işidir. Esas olan, dizelere girmeyen sözcüklerden yazılır şiirin hası Şiir, ulusal ve evrenseldir. Hakları, özgürlükleri ve sorumluluklarının bilincinde olan ve sözcüklerle dans eden öncü yurttaştır şair. Şair, sözcüklerin iç seslerinde özgür ve özgün söylemiyle, yalın ve imge yüklü dizelerin çobanıdır Kavalı ve kalemiyle, kaygan yıldızların ve sarhoş dolunayın gölgesinde, dağarcığındaki sözcükleri tuza bandırıp, suya indiren ve onlardan zamanı geldiğinde süt sağıp yoğurt yapmasını becerendir şair. Ya da, yoğurdu üfleyerek yiyendir İçinden su akan kentin sırdaşı, gündüzün karanlığında yabanıl, çocuksu ve delice yaşamı yaşayandır şair Barış ağacının tomurcuklarında, sonsuz ve zamansız sevide odaklanan ve sevgisini sebil eyleyendir Çağına tanıklık eden, insancıl, sevdalı, güçlü, savaşkan, yiğit ve yavuzdur şair
Yavuz Yavuzer süssüz, yalın ve anlaşılır; bir o kadar da imgeli dizelerinden oluşan bu kitabı ile Şiir Ülkesine adım attı. Gümüş rengindeki şafağı öpen şiirin dudak izinde ıslanan Gümüşsuyunda, Yavuzerin imbiğinden sevgi özüne damlayan ve gökçe maviye uzanan gizemli dizeleri; Dolmabahçe yokuşundan aşağı, yırtık uçurtmasının ya da misketinin ardında koşan çocuklar gibi yerçekimine direnirler. Köşe başını tutmuş kimi yalaka eleştirmen ve editörlere karşın; pek çok şiir yazan kişinin, Ben de şairim dediği koşullarda; Şiir Bahçesinden dikenli gül toplamaya giren genç şair Yavuzerin yüreği, İstanbulun göğüs kafesinde güp güp atmakta Ve yüreği Anadoluda atan Yavuzerin şiirlerini, haz duyarak ve doyarak okuyacağınız inancıyla
Kurtlar sofrası olan Şiir Bahçesine hoş geldin Yavuz Yavuzer!
Dursun ÖZDEN (Şair-Eleştirmen) |