Kitap Tanıtımı |
"Sosyopatların soruları da, sorulara yanıtları da paranoyakça mı oluyor? Ağızlarından yüzümüze doğru koşturan laflarda mı gizli her şey?" diye sorma ihtiyacı duyduğunuzda;
"Belki evet ama bunu siz mutlak birgün bileceksiniz." diyecekler...
Hiç beklemediğiniz bir anda da; "Siz bu hayatı ne zannediyorsunuz?" deyiverecekler bilgece ya da, "Kendinizi neresinde görüyorsunuz bu kargaşanın?" diyecekler.
Ve siz; anlık bir şaşkınlık yaşayacaksınız...
"Ben anlamakta zorlanıyorum, peki siz anlamakta zorlanacakmısınız?" diyecekler.
Belki unutuyorsunuz, sizi siz yapan değerleri önemsemeyi bazen bırakıyorsunuz. İşte tam da bundan dolayı; bu kavramın ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz.
Bu yüzden bileni: sizin gibi olmadığı için paranoyakça ya da sosyopatça yaşamlarınızı yüzünüze vurdukları için cehaletle suçluyorsunuz.
Size bakan deli deli gözbebeklerine anlam yükleyemediğinizden, asıl cehalete kapılanın kendiniz olduğunu idrak edemeyecek ve gerçeklerin su üstüne çıkmasına izin vermeyeceksiniz.
Sizi kendi gerçeğinizle başbaşa bırakıp; paranoyaklaşmış birer sosyopat olmak, yaşama devam etmek bizim gibilerin kaderi olacak.
Bizler bu kaderle gurur duyup mutlu olurken, sizler de bizim mutlu olduğumuz şeyden uzak olduğunuz için mutlu olacaksınız.
Artık biz biliyoruz ki; bundan sonra sorulacak sorulara verilecek yanıtları siz bulacaksınız.
Ve mutlu olmanın ne şekilde mümkün olduğunu siz çözeceksiniz.
Çözümleme yaparken verdiğiniz her yanlış kararla da: yeni paranoyaklar, yeni sosyopatlar doğuracaksınız... |