Kitap Tanıtımı |
Dış politikayı inceleyen geleneksel realist yaklaşım, ulusal çıkarlara odaklanan karar vericinin,
en akılcı, en rasyonel kararlar aldığını kabul eder. Duygulardan ve sosyal değerlerden arındırılmış
olan karar vericinin, mekanik bir şekilde hareket ettiğini düşünür. Bu nedenle karar vericilere,
çoğunlukla bir hata isnat edilmez.
Ancak diğer kuramlar (liberalizm ve inşacılık gibi) ve dış politika analizi alt-disiplininde ortaya
atılan teorik yaklaşımlar, karar vericinin bir insan olduğunu kabul eder ve pek çok sayıda
faktörün etkisi altında ülkelerinin dış politikaları hakkında kararlar aldıklarını öngörür. Bu nedenle
rasyonel bir şekilde hareket edemeyen karar vericilerin, aslında planlama sürecinde hata
paylarının da fazlasıyla yüksek olabildiği kabul edilir.
Sosyolojik unsurlar da, karar verme sürecinde etkili olan faktörlerdendir. İnsan olan karar
verici, yetişme sürecinde, belli toplumsal değerlerin ve yapıların etkisi altında, bu sosyolojik
unsurları (din, kültür, siyasal kültür, kimlik, norm, değer ve rol gibi) zihinsel dünyasında
içselleştirmekte ve bunları algı çerçevesine yerleştirmektedir. Karar sürecinde, bu faktörler
harekete geçerek, karar vericinin karar verme melekesini etkileyebilmektedir. Fakat bu etkinin
ne şekilde olduğu, hangi koşullar altında ortaya çıktığı gibi sorular, bilimsel açıdan
cevaplanabilmiş değildir. Halen daha şu temel sorunun cevabı, net olarak verilememektedir: Bu
faktörler, meşrulaştırıcı unsur olarak mı rol oynamaktadır? Ya da karar vericilere, ulusal
çıkarlarını tanımladıkları rehber unsur olarak mı hizmet etmektedir?
Mevcut çalışmada, sosyolojik unsurların, dış politika sürecindeki etkisi, ve/ya uluslararası
ilişkiler ve dış politika analizi alanları ile ilişkileri incelenmiştir. Kaleme alınan makalelerde, farklı
sosyolojik unsurlar üzerinde durulmuştur. |