Kitap Tanıtımı |
İslamcılık, diğer kitle ideolojileri gibi ideolojik bir harekettir. Bu anlamda, seküler dünya görüşünün ve modernizmin yönlendirici ilkeleriyle hareket etmek zorundadır. İslamcı liberalizm, demokrasi ve bilime yaklaşımı ile daha açık bir seküler nitelik taşımaktadır. Diğer taraftan köktencilik, seküler kitle ideolojisini temsil etmesine karşın kendi seküler niteliğini göz ardı ederek kendini dini ve kutsal bir kılıkta gösterir. İslamcılığın yükselişi, sekülerleşmenin değil, olsa olsa demokrasinin bir handikabını göstermektedir. Aslında, liberal ve köktenci akımların içinde yükseldikleri kitle toplumunun irade, tercih, hak ve özgürlük gibi değerler yansıtan bir niteliğe sahip olduğunu söyleyebilmek oldukça zordur... Olayların arkasındaki ilkelerin saptanması, özgürlüğün büyük bir mit olarak keşfedilmesiyle sonuçlanmaktadır... Liberal kapitalizmin ve onun enformasyon araçlarının yaygınlaşması, kendisi için işlevsel olan birtakım değerler, örgütlenmeler, eylem biçimlerinin ortaya çıkmalarının ve pekişmelerinin önünü açmaktadır. İslam, siyasal ve ekonomik işlevselliğe dönüşmesi ve bu işlevselliğe uygun çoğulcu bir biçim alması giderek artan dünyevi içeriğinin temel belirtileridir.
(Arka Kapak) |