Kitap Tanıtımı |
Geçmiş dönemler yaşayan ilim, fikir ve sanat erbabını tanıtanlar şöhretini ve mirasını devam ettirenler, eserlerini okutan, yayınlayan talebeleri ,eserlerine şerhler ve haşiyeler yazmak suretiyle onların temsil ettiği fikir ve sanat ekolüne mensup olan takipçileri olmuştur. Bazı sanat ve fikir adamları da vardır ki belli bir siyasi otoritenin himayesini kazanarak bu siyasi otoritenin gölgesinde şöhretin zirvesine yükselmiş oldukları görülür. Nice güçlü fikir ve sanat adamları vardır ki, kendi dönemlerindeki siyasi otoriteye muhalif bir konumda olmalarından dolayı siyasi gücün hışmına maruz kalarak nam ve nişaneleri unutulmaya ve silinmeye mahkum olmuşlar, tarihin karanlıklarına terk edilmişlerdir.
Bu çalışmada Anadolu Selçukluları devrinin İki ünlü fikir adamı Mevlana Celalü´d-din-i Rumi ve çevresi Ahi Evren Hace Nasirü´d-din Mahmud ve çevresi arasında cereyan eden mücadele bütün detayları, siyasi, dini ve fikri boyutları ile ele alınacaktır. Bu mücadelenin yaşandığı siyasi sosyal ve kültürel ortam tasvir edilirken Türkiye Selçukluları Döneminin bir çok sosyal, siyasi kültürel meselelerine de ışık tutmuş olacaktır. Ayrıca bu mücadelenin o dönemde ne gibi sosyal ve siyasi olayların doğmasına sebep olduğu ve sonraki asırlardaki etkileri gösterilecektir.
Son Yıllardaki araştırmalarıyla Özellikle Mevlana ve Ahi Evren konusundaki çalışmalarıyla ciddi tenkitler alan Prof. Dr. Mikail Bayram uzun zamandan beri merakla beklenen kitabının 2. Baskısını yayımladı.
Önceki yıllarda Kamuoyunda da yer alan, bağlı bulunduğu Üniversiteden kendisine yasak konulması ve Prof. Dr. Mikail Bayram´ın Konya´daki doğabilecek bir İnfiale de sebebiyet vermemek için uzun bir zaman kendini oda hapsine maruz bırakması yaşanan sürecin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye´de çok önemli ve ciddi çalışmalara imza atan Mikail Bayram´ın AHİ EVREN-MEVLANA MÜCADELESİ adlı çalışmasıyla ilgili, Nüve Kültür Merkezi olarak tarafsızlığımızı bildirir, bu tür konuların Halkın önünde tartışılması ve Aydın dediğimiz kişi veya kurumların bu konuya bilimsel yaklaşması,buna bağlı olarak da ortaya atılan iddiaların belgelendirilerek Halkın aydınlatılması gerektiğini Kamuoyuna duyururuz.
(EDİTÖRDEN) |