Kitap Tanıtımı |
Bu çalışmada Ahi Teşkilâtının baş mimarı olan büyük halk filozofu ve fikir adamı Ahi Evren diye bilinen Hace Nasirüd-din Mahmud hakkında yeni bulgu ve bilgiler sunulduktan sonra, bu yeni bulgu ve bilgiler ışığında latifeleriyle tanınan Nasreddin Hoca ile lâkabı Nasirud-din olan Ahi Evrenin aynı kişi oldukları gösterilmektedir. Böylece Anadolu Selçukluları devrinin bir ünlü, fikir ve aksiyon adamının gerçek kişiliği su yüzüne çıkarılmış ve etrafındaki esrar perdesi aralanmış bulunuyor.
Bu çalışmadan sonra bu alanda yürütülecek olan araştırmalar ve çalışmalar ile Filozof Nasreddin Hoca gerçek yönü ve fikirleri ile yeniden gündeme gelecektir. Ahi Evren Şeyh Nasirüd-din Mahmudun Letâif-i Hikmet ve Letâif-i Gıyasiyye adlı eserlerindeki birtakım lâtife ve hikâyelerin halk arasında Nasreddin Hoca Lâtifeleri olarak yer aldığı ve bazı Nasreddin Hoca Lâtifelerinin de Ahi Evren Nasirüd-din Mahmudun eserlerindeki anlatımlardan ve yorumlardan alındığı veya hayatından izler ihtiva ettiği gösterilmektedir.
Tabii 700 senelik zaman süreci içinde halk muhayyilesinin ortaya koyduğu pek çok hikâye ve anekdotların Nasreddin Hocaya nisbet edildiği de gözlenmektedir.
Nasreddin Hocanın Ahi Evren Hace Nasirüd-din Mahmud olduğu ve onun da eserlerinin ortaya çıkması ve bu eserlerin sahibi olarak hayat hikâyesinin de aydınlatılması ve gerçek şahsiyetinin tanınması ile Nasreddin Hocaya nisbet edilen şeyleri tanıma ve belirleme imkânı doğmaktadır. Nasreddin Hocanın lâtifelerinin aslında meşâyıh menakıb-nameleri türünde bir eser olduğu ve bu lâtifelerin Ahi Hace Nasirud-dinin hayat hikâyesi ile ilgili izler taşıdığı ve onun hayat hikâyesini detaylandırdığı görülmektedir. Böylece lâtifelerin Türkiye Selçukluları devrinin sosyal ve kültürel olaylarına ne şekilde açıklık getirdiği belirtilmektedir.
Bu eserde tarihin karanlıklarına terkedilmiş bir bilge kişi olan Ahi Evren Hace Nasirüd-din Mahmudun çağdaşı olan Mevlânâ Celâlüd-din-i Rumî, etrafındakiler ve devlet adamları ile ilişkileri açıklanmaktadır. |