Kitap Tanıtımı |
Belirsizlik, dilin "ev halidir". Belirsizlik, ihtimalleri hesaplanamaz hâle getirerek ve ezberimizi bozarak bu dünyayı istikrarsız kılar. Bu da karar verilemezliğe ve denetimsizlik duygusuna yol açar. İnsan belirsizlikle en beklemediği anda karşılaşır. Hiç düşünmeksizin kabullendiği alışkanlıklarının yolları belirsizlikle çatallanır ve insan artık "yolunu kestiremez". Bu durumda, ezberlediğimiz, elimizin altında bulunan ve defalarca sınanmış olan "bilgi" lerden yararlanmak mümkün değildir. Belirsizlik, yol açtığı karar verilemezlik ve kestirilemezlikle bir taraftan kişiyi çaresiz bırakırken, başka bir taraftan da "mevcut bilginin yetersizliği" ni gözler önüne serer. Bilginin eksikliğinden kaynaklanan belirsizlik, ancak bu sıkıntıya yol açan "bilginin yetersizliği ni giderecek ve insana istikrarlı, güvenilir ve bilinebilir bir dünya verecek daha "kesin" bilgiyle ortadan kaldırılabilir. Ancak bütün tecrübelerimizin işaret ettiği şey. mutlak kesinlik anlamında bir bilgiye sahip olmamızın imkânsızlığıdır.
Kesin bilgi arayışıyla birlikte yürütülen dili belirsizliğinden arındırma çabası, düşünce tarihinde on yedinci yüzyıl filozoflarından başka hiç kimseyi bu kadar meşgul etmemiştir. Buna göre, belirsizliğin kaynağı olarak dil, bilginin önündeki en büyük engeldir. Dilin felsefî ilgi nesnesi haline gelmesinin asıl sebebi dile olan bu güvensizliktir. Dil mucizelerin mucizesidir. Bu mucizenin kaynağı dilin belirsizliğidir; çünkü yanlızca belirsiz bir şey mucizevi olabilir ve dolayısıyla belirsizliği üreten bir şey mucizelerin mucizesi diye adlandırılmayı hak edebilir. Dil. bize birbirinden farklı nesneleri, kavramları ve tecrübeleri anlama imkanı verir. Fakat bu farklı kalemleri birbirinden ayıran sınırının ne olabileceği hakkında hiçbir ipucu vermez. Dil, dünya diye adlandırdığımız şeyi, onu açığa çıkararak ve gizleyerek sunar. |