Kitap Tanıtımı |
Farklı dallardan on bilimciyi bir araya getiren komisyon, merkezi Lizbon´da bulunan Fundação Calouste Gulbenkian tarafından kurulmuştur. Komisyonun iki yıla yayılan çalışmalarının ürünü olan bu rapor, son biçimini Haziran 1995´te almıştır. Bir manifesto niteliğinde olan kitap, konu üzerine dünya çapında bir tartışma açmayı amaçlıyor. 1996 yılından itibaren Portekizce´den Lehçe´ye on beşin üzerinde dile çevrildi.
Kitabın Türkçe´de yayımlanması, 1998´de Toplum ve Bilim ile Defter dergilerinin ortaklaşa düzenlediği Sosyal Bilimleri Yeniden Düşünmek başlıklı sempozyumun ve bildirilerinin yer aldığı aynı adlı kitabın yolunu açmıştır.
Bilginin sosyal olarak kurulmuş olması gerçeği, daha geçerli bilgiye ulaşmanın da ancak sosyal olarak mümkün olması anlamına gelir. Bilginin sosyal temelleri olduğunu kabul etmek, nesnellik kavramıyla çelişkili değildir. Tam tersine, biz, geçmişteki uygulamalara yönelik eleştirileri değerlendirerek ve hakikaten daha çoğulcu ve evrenselci yapılar kurarak yapılacak bir yeniden yapılandırmanın, sosyal bilimlerin nesnelliğini artırabileceğine inanıyoruz.
Bu raporda üç şeyi göstermeye çalıştık. Birincisi, bir bilgi biçimi olarak sosyal bilimin nasıl tarihsel olarak oluştuğu ve neden, on sekizinci yüzyıl sonundan 1945´e uzanan süreçte, görece standart bir dizi disipline ayrıştığıdır. İkincisi, 1945´ten bu yana dünya genelinde meydana gelen gelişmelerin bu entelektüel işbölümüyle ilgili ne gibi sorular sorulmasına yol açtığı ve böylece bir önceki dönemde yerli yerine oturtulan örgütlenme yapısını yeniden tartışma gündemine getirdiğidir. Üçüncüsü de, son yıllarda çok tartışılan bir dizi temel entelektüel soruyu açımlayarak, ´şimdi nasıl bir sosyal bilim?´ sorusuna cevap oluşturmakta daha ileri gidebilmek için bize optimal görünen bir tavır belirlemektir. Sonuçta, sosyal bilimlerin bu tarihin ve yakın dönem tartışmalarının ışığında yeniden yapılandırılmasını tartışmak istiyoruz. Önerebileceğimiz basit, açık seçik formüllerimiz yok; sadece bize doğru yönde ilerlememize yardımcı olacakmış gibi görünen birkaç tartışmaya açık önerimiz var.
Kuşkusuz doğru yönde adım atmayı sağlayacak başka çözümler de vardır ve başkalarını böyle öneriler geliştirmeye çağırıyoruz. Bizce her şeyden önemlisi, bir kez daha tekrarlayalım, sorunun temelinde yatan meseleleri acilen ve açık seçik ortaya koyarak, akıl sınırları içinde tartışabilmektir. Gulbenkian Komisyonu |