Kitap Tanıtımı |
Halit Ziya Uşaklıgil, Saray ve Ötesi adlı hatıra kitabında, Son Osmanlı Sarayında Gördüklerim kitabının yazarı arkadaşı Lütfi Simavi Beyi şöyle anlatır:
Mahfil odasında Lütfi Simavi pürgû kesilir ve bir hafta içinde gördüklerinden birikmiş neleri varsa eline geçirdiği bir dinleyiciye onları anlatarak içinin derdini boşaltırdı. Onu en ziyade sabırla dinleyen Mahmut Muhtar Paşa olurdu. Mahmut Muhtar benim çocukluk arkadaşım, onun da gençlik dostuydu. Ben ona söylemek fırsatını bulmaz, daha doğrusu bulmağa ihtiyaç hissetmezdim. Fakat Lütfi Simavi´nin daima anlatacak şeyleri olurdu.
Lütfi Bey pek dürüst, pek metin bir ahlâka sahip ve her şeyin usule cereyan etmesine şiddetle istekli olduğundan doğru olmayan işlere karşı hemen püsküren bir isyan hamlesini zabt edemezdi. Hatta kendisinin sıkca tekrar ettiği bir kadı hikâyesi vardı. Davası bir kör kadı tarafından görülen doğruyu söylemekten kendini alıkoymaz bir davacının mahkemede kadıya kör dadı diye hitap etmesi neticesiyle davasını kayıp ettiğine dair bir hikâye... Lütfi Bey bu hikâyeyi tekrar ettikçe kendisi için "İşte ben de öyleyim!..." derdi. |