Kitap Tanıtımı |
"Mehmet Kuvvet, sıradan insanların sıra dışı öykülerini gösterişten uzak ve yalın bir dille anlatıyor. Bana biraz Sait Faik'i, Romanyalı öykücü Panait İstirati'yi anımsattı. Yazar, tıpkı öykücüler gibi mucizeleri uzakta değil, küçük insanların bildiğini sandığımız ama bilmediğimiz hayatlarında arıyor.
Mehmet Kuvvet'in öyküleri incecik bir ironinin içine ustalıkla gizlenmiş hüzünden alıyor tadını. Ve öyküler usulca alıyor sizi içine ve öyle ki arzuyla imkânsızlık arasında savrulan kahramanlarıyla aynı düşleri görmeye başlıyorsunuz bir süre sonra.
Cezmi Ersöz
"Mehmet Kuvvet, geçtiği topraklardan derlediklerini kendi toprağına ekerek, yapay gübre kullanmaya gerek duymaksızın, çimlendirip gövertiyor.
Yaşadığı yöre insanının kıvrak zekâsını yansıttığı öykülerinde, mısırların arasından Fadime'nin; karayemişlerin arkasından Temel'in size gülümsediğini duyumsar gibi olursunuz.
Onun öykülerinde izlek, Karadeniz'in bir ucundan esen poyrazın, diğer ucundan esen karayelle çarpışıp teninizi yalayan meltemlere dönüşür." |