Kitap Tanıtımı |
Yaşam bir armağandır, ancak farkında olana. Yaşamımız, bir ırmak gibi akarken engin denizlere, sürekli sorgularız kendimizi yaşamımızı, geleceğimizi... Mutlu muyuz? Başarılı mıyız? Topluma ne gibi katkılar yapabiliriz? Sürekli sorular sorarız. Aslında sorduğumuz sorular yaşam kalitemizi, dünyaya bakışımızı, geleceğimizi etkiler. Bir de alışkanlıklarımız vardır, hep tekrarlandığından, bazen de toplum tarafından bizlere öğretildiğinden dolayı doğruluğundan kuşku duymadığımız.. Daha güzel bir yaşam hemen yanı başımızda olduğu halde alışkanlıklarımız öğrendiklerimiz, zaman zaman bunu engeller. Bu alışkanlıklarımız, paradigmalarımız yüzlerce yıldır devam eden alışkanlıklar ve görüşlerse çoğu zaman bunları tartışamayız bile...
Ben de kadın ve erkeğin toplumsal rolleri ile ilgili olarak öğrendiklerimi, bakış açımı sorgulamak istedim. Nesnelere ve kavramlara yüklediğim anlamları bir daha gözden geçirmek, yanlışlarım varsa düzeltmek istedim. Yani yaşamın ve yaptıklarımın farkında olmak istedim. Kendime sorular sordum. Araştırdım. Basit sorulardan yola çıktım. Sordukça ve araştırdıkça, çocukluğumdam beri bir çok şeyi yanlış bildiğimi ve bu yanlışların farkında olmadan yaşadığımı anladım. |