Kitap Tanıtımı |
Babası ve ikiz kardeşiyle birlikte Şangay'daki köklerinden ayrılmış olan genç Cassandra, Siyah Ada'yı göçmenlerle dolu, hareketli bir liman kenti olarak bulur. Bataklıklı orman ve büyük kauçuk ağacı fidanlıklarıyla bu şehir, çocukluğunun geçtiği şehirle bariz bir zıtlık içerisindedir. Cassandra çok geçmeden bir başka keşif daha yapar: Siyah Ada hayaletlerle doludur.
Lanetli ve yalnız olan Cassandra, başlangıçta sokaktan aşağı sürüklenen ve okuldaki soğuk köşelere sinen huzursuz görüntüleri görme yeteneğini yok saymaya çalışır. Bu ruhlarla mücadele etmesine rağmen yine de bu sorunlu yeni evini sevmeye başlar. Üstelik kısa süre içerisinde tehlikeli derecede karizmatik bir adamın dikkatini çekmeyi başarır.
Korkusuz bir genç kadına dönüşse bile Ada'nın karanlık güçleri onun gitmesine izin vermezler. Savaş yaklaşmaktadır ve Cassandra bu eşsiz yeteneğinin çok sevdiği adasının tek kurtuluş şansı olup olamayacağını merak eder...
Siyah Ada, okuyucuları, 1920'lerden İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Japon işgaline ve Ada'nın radikal bir şekilde parıltılı, kozmopolit bir şehre dönüşümüne götüren nefes kesici bir destan. |