Kitap Tanıtımı |
Kolumda ünlü modacı Roberto Cavalli´nin son tasarımı, belleğin akışını ve çeşitli insanları gösteren kenarları pırlantalı saat; Sinop´taki otel odamda balkonun dışındaki sisin bir açılıp bir kapanarak zamanla oyunlar oynaması, dün´ü üç yıl sonra, yarın´ı doksan yıl önce yapması, zamanı tümüyle silip atması; açılan sislerin arasından birdenbire görünen eski Sinop Cezaevi. O kimsesiz, insansız dünyaların, siroz sarısı duvarların sessiz haykırışları; bomboş, çaresiz avlulara sızmış insan fosforunun yarattığı o görünmeyen kalabalık; Mamak çöplüğünün oradaki yarığın içinde yaşayan yeraltı insanları; dedem Tahir Lütfi Tokay´ın peşini kovaladığım günler; Tünel´deki tarihi Kroeker Oteli´nde verilen bir idam kararı... Sadrazam Mahmut Şevket Paşa´nın Ankara´daki Kader Sokak´ta bir evde yaşadıkları; Rıza Nur´u merak eden bir Çingene; Sinop´taki sonsuz sisin içinde dalgalanan yaşamların gözler önüne serilmesi... Zaman geçiyor mu, yoksa durağan mı? Hepimiz aynı zamanın içinde miyiz, yoksa geçmiş ve gelecek bir arada mı ve 1913´te Bahricedid Vapuru ile Sinop´a sürülen dedem Tahir Lütfi Tokay´ı bulabilecek miyim? |