Kitap Tanıtımı |
?Ayna dedi ki; suç benim değil. Benim yüzümü
cilalayana kabahat bul! O beni gammaz yaptı, çirkin
kimdir, güzel kim?"
Çok eski zamanlarda, camın henüz sırlanmadığı,
aynanın her evde bulunmadığı devirlerde, şehirlerin
seyyar aynacıları olduğu söylenir. Metal levhaları
cilalayıp pürüzsüz hale getiren aynacılar, sokak sokak
gezinir kendini görmek isteyenlere ücret karşılığı
akislerini gösterir.
İnsan kendi gerçeğini ancak bir ayna ile kavrayabilir,
sırrına ancak iyi cilalanmış bir ayna ile vakıf olabilir.
Sırlı Cam, Mesnevinin V. cildinden seçilen hikayelerle
suretin ötesindeki halimizi bize anlatmaktadır. Gündüz
gibi miyiz yoksa gece gibi mi bilmek, kendi sınırımıza
aşina olmak ve can aynası Hz. Mevlana'nın şifalı
nefesinden solumak için...
?Ey can! Senin gönlünden, benim gönlüme bir yol
vardır. Benim gönlüm, o yolu araştırmak hususunda
uyanıktır.Çünkü gönlüm, berrak duru su gibi hoştur.
Berrak, duru, saf su ile aya ayna tutar." |