Kitap Tanıtımı |
Ubeydullah Efendi (1858-1937), sarıklı-cübbeli bir Jön Türktü. Onun çelişkilerle dolu kişiliği, Jön Türklerin türdeşlikten ne kadar uzak oldukları hakkında fikir vericidir. II. Abdülhamid, Ubeydullah Efendiyi (bugünkü Libyanın güneyinde, Büyük Sahrada bulunan) Taife sürmüş, İttihat ve Terakki ise İkinci Meşrutiyette üç defa mebus seçtirmişti. Ubeydullah efendi ayrıca hapse de girdiği (Sultan Hamid devrinde bir buçuk sene hapis, beş buçuk sene nefiy, on sene kaçak olduğumuz için tecrübe-i didegândan sayılıyoruz) Abdülhamid döneminde sultana jurnaller vermiş, İttihatçıları kıyasıya eleştirmiştir. Mütarekede (iki kere) Maltaya sürülmüş. Cumhuriyette Beyoğlu Evlendirme Memuru olmuştur. 1931 ve 1935te, dönemin tek partisi CHPnin Beyazıt milletvekilliğinde bulunmuştur. Dünyanın birçok ülkesini gezen Ubeydullah Efendinin 1893-95 yılları arasında iki buçuk yılını geçirdiği Amerikaya ilişkin anılarını hem zevkle, kimi zaman hayretle, hem de yararlanarak okuyacaksınız. Ubeydullah Efendi, yakın tarihimizin fazlasıyla renkli ve özgün kişiliklerinden biri. Onunla, 1886-88 yılları arasında niçin gittiğini bilmediğimiz Pariste beraber olmuş Ali Kemalin şu sözleri bu kişilik hakkında aydınlatıcıdır: Nereden geliyordu? Ne yapmak istiyordu? Hasılı ne kudret-i ilmiyede, ne fikirde iki? Bilinmezdi. Pariste idi ne için? İş için mi? Hayır. Tahsil için mi? Yine hayır. İrat, servet sahibi mi idi? Hayır. Nasıl yaşardı, anlaşılmazdı. Fakat yaşardı. Son derece kanaatkâr idi Nice yıllar Pariste yarım okka süt, yüz dirhem ekmekle yaşadı Ahmet Turan Alkanın bu esere yazdığı ayrıntılı sunuş, elinizdeki hatırâtın değerini artırıyor. |