Kitap Tanıtımı |
Doğu Alman taşrası, 1990 başları: "Seyahat için hiç de uygun bir zaman değildi. Otobüsle beş gün: Venedik, Floransa, Assisi. Benim için bütün bunlar Honolulu`ya gitmek gibiydi.(...) Eşyalarımızı koyu yeşil bavulun içine yerleştirdik, kırmızı siyah kareli çantada çatal bıçak, tabaklar ve kumanya: sosis ve balık konservesi, ekmek, yumurta, tereyağı, peynir, tuz, karabiber, bisküvi, elma, portakal, çay ve kahve dolu yeterince termos.(...)
Bunu bir kez hayal etmeye çalışın. Birden kendinizi İtalya`da buluyorsunuz. Hem de Batı Alman pasaportuyla. İnsan birden kendini dünyanın öbür tarafında buluyor ve yiyip içmeyi, nefes almayı, bacak bacak üstüne atmayı çok doğalmış gibi yaşadığına hayret ediyor."
Sade, ironik, önemsiz olayların altında yatan düşünce ve duyguları açığa çıkaran stiliyle Cheever, Carver ve Ford`a benzetilen İngo Schulze, bu kitabında sıradan kısa öyküler anlatıyor. 1962 Dresden doğumlu olan yazar, 1983-1988 arası Jena`da klasik filoloji öğrenimi gördü. 1990`a kadar Altenburg`daki bölge tiyatrosunda dramaturg olarak çalıştı. Daha sonra bir gazetede redaktör olarak görev yaptı. 1993`ten beri Berlin`de yaşayan İngo Schulze, ilk kitabı 33 Augenblicke des Glücks`le (Mutluluğun 33 Anı) 1995`te Alfred Döblin Teşvik Ödülü`nü ve İngeborg Bachmann Yarışması`nın Ernst Willner Ödülü`nü aldı.
(Arka Kapak) |