Kitap Tanıtımı |
Hitit yazısını çözmek için yıllarca uğraşan arkeologlar sonunda, yazanın da, yazanın ulusunun da binlerce yıl önce kaybolduğu tablet yığınından şu cümleyi buldular: "Nu ninda-a nezzatteni vadar-ma ekutteni."
Tarihte çözülen bu ilk Hititçe cümlenin anlamı neydi biliyor musunuz? "Şimdi sen ekmek yiyeceksin, sonra da su içeceksin..."
Toplum insanların birbiriyle kurduğu ilişkilerden oluşan bir organizmadır. Kültür ise, bu insanların dünyayla kurduğu ilişkilerin sonucudur. Kültürü dünyayla kurduğumuz ilişkilerin sonunda elde eder ve geliştiririz. Böylelikle bir düzen yaratır, birikim sağlar ve hafıza oluştururuz.
Yemek de dünyayla kurduğumuz bir ilişkidir; üstelik en güçlülerinden. Sadece ve tek başına besin tüketmenin bir aracı ya da tarifi değildir.
Hafızamızdır, düzenimizdir, birikimimizdir. C. L-Strauss, ''Bir toplumun yemek pişirme yolu, bilincinde olmadan yapılarını tercüme ettiği bir dil gibidir'' derken galiba bu gerçeğin altını çiziyor.
Mehtap Süner Susuzlu ''Şimdi Evimdeyim'' deki öyküleriyle, bize bu yalın gerçeği bir kez daha hatırlatıyor. Her öyküye sızmış iç sızısıyla, bitmeyen özlemi ve hayata duyduğu inançla. ''Şimdi Evimdeyim'', memleket hasreti, çocukluk ve yemek bahane edilerek, geçmişin hüzünlü ve masum koridorlarında yapılan meraklı bir yolculuk. Okurun içini titreten bir yolculuk...
Ercan Kesal |