Kitap Tanıtımı |
Anne rahmi bizi besleyip büyütüp sonra sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdiği gibi, sıla da bizi eğitir büyütür, şekil verir hayata hazırlar. Biz sılada dünyaya gelir, ilk oksijeni ciğerlerimize orada çeker, hayatın içine doğru oradan yürümeye başlarız. Yani hayat çizgimizin başlangıç noktası orasıdır. Hayat hamurumuzun yoğrulduğu mayalandığı yer orasıdır. Yıllar geçer yaşlanırız, birçok nimetle nemalanırız ama hiçbir nimet o ilk aldığımız soluk kadar hayat verici, ilk fakir lokmalar kadar tatlı, lezzetli değildir. Yaşadığımız zaman diliminin hiçbir anı o çocuk yıllarımız kadar güzel değildir. Bu nedenle dünyanın hiçbir bölgesi sıla kadar çekici değildir. Haccın çekiciliğinin de bu sıla kavramında gizli olduğunu düşünüyorum. Zira Kâbe, cennetten sürgün edilen insanlığın atasına sığınak, barınak olan ilk evdir. Ayrıca onun bir adı da Beytullah’tır. Yani Kâbe Allah’ın ve tüm insanlığın evidir. Burası insanoğlu için ilk baba ocağı, ata yurdudur. İnsanlığın ilk ailesi burada kurulmuş ve bu mekân toplumsal yapılanmanın ilk çekirdeğini inşa etmiştir. (Tanıtım Bülteninden) ) |