Kitap Tanıtımı |
"Padişahından çobanına şair millet" olduğumuz söylenir. Doğrudur, şiiri çok severiz. Hatta fazlasıyla da tüketiriz. Neredeyse aramızda şiir yazmayan yok gibi. Peki kaleme alınan bu metinler şiir mi? Asla! Çoğu manzume olabilecek seviyede bile değil. Peki çok sevdiğimiz hâlde edebiyatın şiir türünde niçin başarılı değiliz? Çünkü maziyle bağ kurmuyoruz. Usta-çırak ilişkisini önemsemiyoruz. Sabah kalkan onlarca şiir yazarsa, bu zor sanata gereken titizliği göstermezse olacağı budur. Bir şiir enflasyonudur gidiyor. Peki çare? Elbette gelenekle bağ kurmak. Şiir yazmaya yeltenenler, eski/mez üstatları ve yaşayan ustaları tanımalı, eserlerini okumalı, sonra oturup yazmalılar. O zaman görülecektir ki hakikaten 'şair millet'iz ve dünya çapındaki büyük şairleri biz yetiştirmişiz. Şiirimizden Portreler yıllar önce bu anlayışla hazırlandı.
Kitabın genç şairler ile ustalar arasında köprü olması dileği ve muradı var. Her şeye rağmen iyi ki şiir var! İyi şairler geçmişte hep vardı, bugün de aramızda yaşıyorlar. Şiir varsa asla umutsuzluk yok! Öyleyse yaşasın şiir! |