Kitap Tanıtımı |
Her insan farklı bir dünya gezdiriyor içinde ve farklı bir dünyanın parçası bu içle beraber dolaşıp duruyor aramızda. Şiir gibi ‘açık metin'ler üzerinden kimse, herkes tarafından kabul görecek teşhis, tetkik, tedaviye dönük bir reçete yazamaz. Doğru da olmaz bu. Şiire dair yazılanlar da tıpkı şiiri yazdıran çağrışımlar, bir vaktin içerisine insanı çağıran ses ve kokular, dokunuşlarla ifade edilebilir. Şiir bilgisi diye bir şeyden bahsedilebilir, evet. Bu, aynı zamanda insanın kendine başlama bilgisini de içerir. Ama şiirin köklerini sulayan sezgide, yetenekte devrim yapılamaz. Bütün bunlara rağmen sanat bilgisi denen bir şey etrafında birleşebiliyoruz. Bilginin bugün hızla ve çok kolay erişilebilir olması şiir bahsinde ne ifade ediyor? Şiir, bilgiden ziyade görgüyü ve bilgeliği talep eden bir alan mı? Şiir üzerine konuşmayı denerken, pek çok şair gibi Turgut Uyar'ın söylediklerini de yabana atmamak lazım: “Şiir üzerine, gerçekten yeni olan şiirle, yeni bir şeyler öğrenebiliriz ancak; şiir üzerine yazılanlarla değil.” Biz burada şiiri tanımlamıyoruz, şiire giden yolları kendi efkârımızca araştırmayı, geliştirmeyi deniyoruz. Şiire Giriş Dersleri; sözcüklere muhatap olan samimi okurlarla şiirin içinde kalmaya karar verenler arasında bir muhasebenin, aklı duyguyla yürütme çabasının gayreti olarak okunabilir. (Tanıtım Bülteninden) ) |