Kitap Tanıtımı |
Özdemir İnce, Şiir ve Gerçeklik, Tabula Rasa ve Yazınsal Söylem Üzerine adlı kitaplarında okuma ve yazma eylemlerinin otopsisini yapmıştı.
Şiirde Devrim bu otopsiyi sürdürüyor. Bu ameliyatı dikkatle izlemek gerek. Çünkü Türk modern şiiri evrensel modern şiirin kaynaklarını ve yapıcılarını yeterince tanımadan el yordamıyla çağdaşlaşmaya kalkıştı. Bu yüzden yolunu bitirdi ve bir sürekli yanılsama yaşar oldu. Birkaç istisna dışında.
"Günümüzde, yirminci yüzyılın ortalarında egemen olan şiir türü, 1850 yıllarına doğru Fransa`da doğdu. alman Novalis ile Amerikalı E. A. Poe`nun sezinledikleri ve daha sonra Baudelaire`in muştucusu olduğu bu şiirsel biçimlerin sınırlarını Rimbaud, Lautréamont ve Mallarmé şiirin varlığını tehlikeye düşürecek noktalara kaar genişlettiler."
İşte şiirde devrim budur ve bu devrimi tanımadan, yaşamadan çağının çağdaşı olmanın olanağı yoktur.
Rimbaud, Lautréamont, Mallarmé ve üst gerçekçileri özümseyip bu öncülerle hesaplaşmadan modern şiirin cümle kapısından içeri giremezsiniz.
Türk şiiri ve edebiyatı bu modernleşmenin neresindeydi, şimdi neresinde? |