Kitap Tanıtımı |
"...Bir çocuğun derinliği ne kadar olabilir? Tahmin bile edemezsiniz. O derinlikte geleceğinize dair bütün değerlerinizi bırakırsınız. Öyle bir derinliktir ki, oradan çıkmak için, masum çocukluğunuza ait ne varsa oraya gömersiniz. Gömdüğünüz her bir umudunuzu, sizi siz yapan neyiniz varsa üstüne basa basa, geride bırakarak çıkmaya çalışırsınız. Çıktığınızda da artık siz o masum, sevgi bekleyen ve sevgi vermeye hazır olan çocuk değilsinizdir artık..."
"...Artık babamın sertliklerini çok umursamıyordum. Çünkü benim kendime göre bir dünyam olmuştu ve ben o dünya da çok mutluydum. Konuşuyordum, anlattıklarım dinleniyordu, önemseniyordum. Evde suskun silik kız çocuğuydum, dışarıda arkadaşlarım arasında bambaşka bir genç adayıydım. Ah be babam, sen beni dinlemedin, ben dinleyecek birilerini buldum. Sen beni yönlendirmedin, ben yolumu kendim çizdim. Sen beni önemsemedin ben varlığımı hisseden insanları gördüm. Sen beni konuşturmadın ben konuşacak kişileri buldum. Keşke bütün bunları evimde, senle ailemle yapabilseydim. Keşke elini dövmek için değil tutmak için uzatsaydın..." |