Kitap Tanıtımı |
'Kirli, acımasız ve bulduğu tüm iyilikleri yutan bu obur canlılar, yaşamlarının tek ortak kalan yanını, ev sahiplerini ve onun biz insanlara sunduklarını unutmuşa benziyorlardı. Tıpkı ben, tıpkı sen, tıpkı biz gibi' … İnsanoğlu kendisine, diğer canlılara ve yaşadığı gezegene daha ne kadar zarar verebilir? Bugün şahit olduğumuz onca kötülüğün sınırları nereye varabilir? Savaşlar, salgın hastalıklar, açlık, insan ve çevre katliamları… Türümüzün yeryüzündeki doyumsuzluğuyla baş gösteren onca felaket, çok da uzak olmayan bir gelecekte dünyayı tüm canlılar için yaşanmaz bir gezegene dönüştürebilir. Sevda Yıldırım Akbayır bu ilk kitabında, insanoğlunun kendi elleriyle yarattığı bu felaketin geleceğine ışık tutuyor. ‘Ses', türcülüğün ve diğer tüm insani doyumsuzlukların, bizi nasıl bir atmosfere sürükleyebileceğini çarpıcı bir kurguyla anlatıyor. ‘Geleceği' okuyacağınız bu kitabın her satırında, bugünümüzden de izler bulacaksınız. ‘Ses', bilim kurgu romanların klişelerinden sıyrılarak, kötülüğün hâkim olduğu bir geleceğin, bugünle olan bağlarını ustalıkla anlatan bir eser. Akbayır eserinde, insanlığın son umudunu, onun hayat bulması için mücadele veren bir kadının hikâyesiyle harmanlıyor. Ortaya çıkan ise; susturanlar, susanlar ve derinlerine gökkuşağının renklerini hatırlatanların hikayesi… (Tanıtım Bülteninden) ) |