Kitap Tanıtımı |
Ali Fahri Ağababa'nın önceleri Jöntürkler gibi Osmanlılık fikrini savunurken sonraki yıllarda İttihat ve Terakki'nin Türkçü çizgisine geldiği görülmektedir. Bu durum sanıyoruz milliyetçiliğin ve ulus devlet anlayışının yaygın bir kabul görmesinden ve Türk olmayan unsurların ayrılıkçı hareketlerin revaç bulmasındandır.
"Yemekler hep kazan yemeği... Alışılmamış, asker yemeği yiyemiyoruz. İki akşamdır, belli bir saatte hepimizi mahbesimizin önündeki avluya çıkarıyorlar. İçerisini askerlere temizletiyorlar. Bu sayede avluda biraz gezinmek mümkün oluyor. Dün ailelerimize gönderilmek üzere memurlara verdiğimiz mektuplar, bugün geri geldi. Pek canları sıkılmış! Şurada bu kadar mazhariyete nail olduktan sonra şu mektuplarda bir "saye-i şahanede" dememek insanlığa ve kulluk sanma yakışır mı imiş?
Bu kitapta olayların daha net ve tarafsız olabilmesi için Ali Fahri Ağababa'nın hatıraları yanında bu kaderi paylaşmış olan bazı Şeref Kurbanları'nın hatıraları da yer almaktadır. |